Yeşi Yol Projesine Tepki Yağıyor
Arhavi Doğa Koruma platformu yeşil yol projesinin sahil gibi yaylaların da yok olma projesi olacağını savundu.
2014 yılında yürürlüğe giren ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansının üstlendiği “Yeşil Yol” projesi, Samsun’dan Artvin’e 2600 kilometre uzunlukta ve 2000-2600 metre irtifadan geçecek şekilde planlanlanan projeye teki yağıyor.
8 ilin yaylalarını, yaklaşık 2 bin 600 kilometrelik ‘Yeşil yol projesi' ile birbirine bağlayan yol yapım çalışması gerginliği neden oldu. Arhavi Doğa Koruma Platform sözcüsü Seyif Ömer Gülas "Bizler, “istemezük”çüler olarak değil, Bu projenin, ekoloji ve kültür karşıtlığından emin olduğumuz sonraki adımların öncüsü olduğunun ve yaylalarımıza biçilen karanlık geleceğin farkında, sorumluluk sahibi, “aktif yurttaşlar” olarak, bu projeye karşı çıkıyoruz"
Gülas"Endemik çeşitlilik, flora ve fauna zenginliği açısından, dünyanın önde gelen doğal miraslarından biri ve Dünya Doğayı Koruma Vakfının biyolojik çeşitlilik bakımından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100 alandan biri olarak tanımladığı Fırtına Vadisi ve Kaçkar Dağları bölgesi, takım elbiseli planlayıcı- yöneticilerin değil, bizlerin, atalarımızın ve çocuklarımızın yaşam alanıdır."dedi
Yeşil yol Çılgınlık Projesidir
Fırtına Vadisi'nin ve vadide yaşayan insanların nasıl bir süreç beklediğini sorgulayan Gülas "Yeşil yol denen bu çılgınlık projesinin, Fırtına Vadisi'nin kollarında hayvancılık ve eko turizmle geçimini sağlayan yöre halkına nasıl bir fayda getireceği umulmaktadır? Manzarası, doğal bitki örtüsü, büyülü atmosferi geri dönülemeyecek biçimde bozulacak yaylaların halkına, doğal ortamda katma değeri yüksek eko-turizm yerine, piknikçileretransit yollarda taşıma, yeme içme hizmeti vermesi mi layık görülmektedir?
Yoksa planlanan şey, yaylaları birer tatil köyü halinde kitlesel turizme açmak için altyapı hazırlamak mıdır? Peki bu durumda yöre halkına biçilecek rol, kendi yüzyıllık yaylasında, köyünde, toprağında yabancı sermayedarların işletmelerinde hizmet etmek midir?
Yerleşim bölgelerinde dahi, içilebilir nitelikte su kaynakları olan derelerimiz, ülkemizin bilindik Transit yol kenarı manzaralarına maruz kalıp, geri dönülemez biçimde kirletilmeyecek midir?
Transit yollar, zaten kendi yolları olan yaylaların mahremiyetini ve güvenliğini ortadan kaldıracağı için toplumsal güvenliği kontrolsüz bir hale sokmayacak mıdır. Bizleri, huzursuz bir ortamda yaşamak zorunda bırakmayacak mıdır?" sorularını yöneltti.
Yeşil Yola Dur De!
Yeşil dağların eteklerinde çıplak derin çukurlar ve parçalanmış taş yığınları görüntüsü sizin vicdanınızı sızlatmayacak mı diyerek halka seslenen Gürsal, Yeşil Yol Projesi'ni durdurmak için, varolan tüm demokratik ve hukuki direniş yöntemlerinin meşru hakklarını kullanacaklarını aktardı.Gürsal"Yaylalarımızı, dağlarımızı, derelerimizi, toprağımızı bu talan projesine feda etmeyeceğiz. Bizler, Fırtına’nın Çocukları yaşadıkça, Yeşil Yol adı altında dağlarımızı yaralamanıza izin vermeyeceğiz. Bizler, Fırtına’nın vefalı çocukları, Yeşil Yol’a dur diyoruz Bu memleketin tüm vefalı çocuklarına sesleniyoruz: Sen de bizimle Yeşil Yola Dur De!" çağrısında bulundu.
YORUMLAR