RTEÜ Rektörü Karaman Genç TYB'lilere Nurettin Topçu'yu Anlattı
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Türkiye Yazarlar Birliği Gençlik Birimi (Genç TYB) Genç Kahve’ de “Nurettin Topçu Okumaları”nın ilk konuğu olarak bir sunum gerçekleştirdi.
Genç Kahve’de üniversite öğrencileriyle bir araya gelen Rektör Prof. Dr. Hüseyin Karaman,, gençlere ahlak davasına adanan bir ömür yaşamış olan Nurettin Topçu’yu anlattı.
Rektör Hüseyin Karaman, Topçu’nun Türkiye’nin Mâarif Davası isimli müstakil eserini kırk yıllık öğretmenlik hayatında edinmiş olduğu tecrübe ve sahip olduğu bilgi birikiminden hareketle yazarak bir eğitim metodu ve maarif davası ortaya koyduğunu belirtti.
Topçu’nun, eğitimde insan unsuruna, bütün eski terbiye metotlarında olduğu gibi büyük önem verdiğini ifade eden Rektör Karaman, “Ona göre Müslüman Türk’ün mektebi, maarif, metafizik ve ahlak prensiplerini Kur’an’dan alarak Anadolu insanının ruh yapısına serpen ve orada besleyen, insanlığın üç bin yıllık kültür ağacının asrımızdaki yemişlerini toplayacak evrensel bir ruh ve ahlak cihazı olacaktır.” diye konuştu.
Türkiye’deki eğitim durumu hakkındaki tespitlerinden hareketle Topçu’nun birtakım tenkitlerde bulunduğunu belirten Karaman, “O, eğitimi düzeltmeyi beş kategoride ele almıştır: Birinci kategoride maneviyatçı bir eğitim anlayışı, ikinci kategoride okul, üçüncüsünde öğretmen, dördüncüsünde öğrenci ve beşincisinde de irade yer almaktadır.” dedi.
Topçu’nun, öğretmenlere verdiği öneme dikkat çeken Karaman, “Ona göre toplumda en fazla hür olması gereken grup öğretmenlerdir. Hürriyet için en fazla çile çekmesi gerekenler de onlardır. Çünkü muallim mahkûm edilirse, onun şahsında milletin fikri ve irfanı mahkûm edilmiş olacaktır.” şeklinde konuştu.
Nurettin Topçu’nun, eğitimde eleştirdiği noktalara da değinen RTEÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, “Eğitimde taklitçiliği, yabancı dil eğitimini ve yabancı okullar konusunu eleştirir, yabancı mektebini, millet kültürüne sokulmuş bir hançer olarak görür, eğitimde sıkı devlet kontrolünü öğretmenleri alçaltıcı bir unsur olarak kabul eder.” diyerek konuşmasını tamamladı.
1909'da İstanbul'da dünyaya gelen ve 1975 yılında pankreas kanserinden hayatını kaybeden fikir adamı, yazar ve akademisyen Nurettin Topçu'ya, 2017 senesinde düzenlenen 29 Ekim Resepsiyonu'nda "İnsanın var oluşunu sadece et, kemik, kan ve maddeden ibaret görmeyip ruhun derinliklerine inen, isyanın da bir ahlakı olduğunu ve bireyin toplumda bir ahlak nizamı çerçevesinde kendine yer edineceğini anlatan, bu millete Anadolu irfanının kıymetini ve düzen kurucu ahlakını kuşanmayı telkin eden, kadim İslam ve Türk tarihini, tasavvufu ve modern dönemdeki sosyolojik gerçekliğimizi tahlil eden eserleriyle merhum Nurettin Topçu’ya" denerek, "Vefa" alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesi kararlaştırılmıştı.
YORUMLAR