Rize'den Tam Destek
Diyanetine Sahip Çık, Diyanetime Dokunma”eylemi ve Rize’de de yapıldı.
Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası Diyanet-Sen’in ülke genelinde 81 ilde eş zamanlı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’na yapılan saldırıları kınayarak “Diyanetine Sahip Çık, Diyanetime Dokunma”eylemi ve Rize’de de yapıldı.
Diyanet-Sen Rize Şube Başkanlığı ile Memur-Sen ve İş Kolu Başkanları Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bir kısım medya tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılmak istenmesine tepki göstererek, çamur at izi kalsın, diyenlerin çoğaldığı, şer için konuşanların günden güne arttığı bu günlerde, bilgi sahibi olmadan, fikir üretenlere inat, dünyanın en ücra yerlerine Türkiye’nin nişanesini taşıyan Diyanet İşleri Başkanlığı'na toplum olarak sahip çıkacaklarını belirtti.
Diyanet-Sen Rize Şube Başkanlığında Şube Yönetimi, Memur-Sen ve İş Kolu Başkanlarının katılımıyla Diyanet-Sen Rize Şubesi Teşkilatlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Abdullah Dokumacı tarafından bir basın açıklaması yapıldı.
Dokumacı açıklamasında; “Diyanet-Sen olarak bugün burada ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların, çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan Diyanetimize (DİB) yapılan acımasız saldırılara karşı olduğumuzu tek dil ve söylemle dünyaya duyurmak için bir aradayız. Diyanet’e(DİB) dair saldırı dilini kullananları, iyi niyetten yoksun, ön yargılı insanlar olarak niteliyoruz.” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nı itibarsızlaştırmayı bir yöntem olarak kullanmak hiçbir akıl ve vicdan tarafından kabul edilemez olduğunu kaydeden Dokumacı, sapkın, çarpık yorum ve değerlendirmelerin topluma, Başkanlığın görüşü olarak takdim edilemeyeceğini ifade ederek, bazı çevrelerin konuyu defalarca Başkanlığın görüşü olarak takdim etmesinin hiçbir ahlaki değerle ve duyarlılıkla ilişkilendirilemeyeceğini söyledi..
Açıklamasında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu ümmet coğrafyası için umut olduğunu kaydeden Diyanet-Sen Rize Şubesi Teşkilatlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Abdullah Dokumacı, açıklamasını şöyle sürdürdü: Diyanet alanında görev yapan herkesin kararlılıkla şunu söylemesi gerekir: Diyanet (DİB) bu ümmet coğrafyası umuttur.
Bu umut biterse dünya coğrafyasındaki mazlumlar çaresizliğe itilir.
Vicdan yoksunu, inanç yoksunu bir millet olmaya doğru adım adım sürükleniriz. Ne refahtan bahseden bir millet oluruz, ne de ezanı Kur’an-ı dinleye bilen bir millet oluruz. Bağımsızlığımızın sembolleri tek tek ellerimizden kayar gider. Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir.
Dillerinden kin dökülenlerin Diyanet’e(DİB) dair tek bir olumlu cümle kurmayanların Diyanet’in (DİB) kucaklayıcı, yapıcı, aydınlatıcı ve aydınlık yüzünü görmeleri de imkansızdır. Vatanlarını yabancılara şikayet edenler bilmelidir ki “Vatanlarını yaşanmaz bilenler, vatanlarını yaşanmaz kılanlardır.”
Charlie Hebdo Dergisi’ne yapılan saldırıları ‘Fransa çocuklarına ağlıyor’ diyerek manşet yapanlar İstanbul’da yaşanan saldırı için ‘katliam ülkesi’ diyebiliyor.
Kendilerine Türkiye’den daha yakın gördükleri o ülkenin dergisi bugün sahillerimizde can veren Aylan bebeğin karikatürünü çizip “Aylan bebek büyüseydi, o da bir tacizci olurdu” diyecek kadar İslam’a, Müslümanlara karşı bir linç girişimi içindeler.
Diyanet’e (DİB) ve Aylan bebeğe saldıranların beslendikleri kaynak birdir.
Biz her alanda büyümeyi, daha gelişmiş bir ülke olmayı hedeflerken, Diyanet (DİB) alanında çalışanlar olarak tek dille şunu söylüyoruz;
Hilelerle, tuzaklarla ülkenin altına bomba koyanlarla, ülkenin dinini, imanını çalmaya çalışanları aynı kefeye koyuyor ve kınıyoruz.
Bu saldırılar bize göstermiştir ki; dün Diyanet’e( DİB) saldıranlarla bugün saldıranlar aynı yerden beslenmektedir.
Biz dün yapılan saldırılar karşısında bir olduk, diri olduk, iri olduk, bugün yapılan saldırılar karşısında aynı kararlılıkla bir olacağız, bütün olacağız, iri olacağız ve diri olacağız.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na çamur at izi kalsın, diyenlerin çoğaldığı, şer için konuşanların günden güne arttığı bu günlerde, bilgi sahibi olmadan, fikir üretenlere inat, dünyanın en ücra yerlerine Türkiye’nin nişanesini taşıyan Diyanetine(DİB) sahip çık!
Dünyanın vicdan yoksunluğu yaşadığı, Avrupa’nın kelimeler içerisinde insanlık namına yapmacık cümleler sarf ettiği ve kilometrelerce öteye fosfor bombaları gönderdiği, zulüm deryasının içinde vicdan ve irfan duruşu sergileyen Diyanetine (DİB) sahip çık!
“Hiçbir strateji, Müslüman kanının dökülmesini önlemekten daha değerli değildir. Hiçbir siyaset, Müslümanların parçalara ayrılarak birbirini katletmesini önlemekten daha önemli değildir” diyen Diyanetine (DİB) sahip çık!
Sokakların ateş çemberine dönüştüğü, mayınlı arazinin artık metropoller olduğu, hendeklerin kazıldığı bu ülkede gençliğe sahip çıkmaya çalışan Diyanetine(DİB) sahip çık!
Ümmetin ocağına ateş düşerken, Dünyaya İslam’ı anlatan Diyanetine(DİB) sahip çık!
Enlemin boylamın her alana sirayet ettiği, gençliğinin hasretle beklediği, bir çiçekle bahar olmaz ama, her bahar bir çiçekle başlar ifadesindeki ince ruhu hayata geçirmeye çalışan Diyanetine(DİB) sahip çık!
Kendilerine alim diyenlerin hile ve tuzaklarla vicdanı ve insanı hedef aldığı, insanlığın imanının çalındığı günümüzde imana ve İslam’a sahip çıkan Diyanetine (DİB) sahip çık!
“Allah'tan ülkelerimizi ve toplumlarımızı mezhepçi fitnelerin şerrinden, terörist fitnelerin şerrinden, İslam düşmanlarının şerrinden muhafaza buyurmasını niyaz ederim” diyen Diyanet İşleri Başkanı’na sahip çık.
Bugün Diyanet’e yapılan bu saldırlar bize doğru yolda olduğumuzu, hedeften sapmadan İslam ve İman
YORUMLAR