Karadeniz Bölgesi'nde Oluşabilecek Depremde Dolgu Alan Tehdidi
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Karadeniz Bölgesi'nin 2 fayın tehdidi altına olduğunu belirterek, kıyı bölgelerdeki dolgu ve yapılaşmalara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Karadeniz fayının çok yavaş ve sinsi hareket ettiğini dile getirerek, fayın üretebileceği en büyük depremin 6.6 olduğunu kaydetti.
Kuzey Anadolu ve Karadeniz fayının birbirine paralel olduğuna dikkat çeken Bektaş, "Kıyıya paralel olan Karadeniz fayı kıyıdan yaklaşık 10 km uzaktan geçer ama Sinop'un içerisine girer. Bu fay son yapılan deprem tehlikesi haritasında dikkate alınmıştır. Dolayısıyla bizim Karadeniz sahili resmi olarak 2 fayın tehditi altına girmiştir. Kuzey'den Karadeniz fayının, güneyden de Kuzey Anadolu fayının tehditi altına girmiştir. Bu 2 fay birbirine paraleldir. Ama en aktif ve hareketli fay güneydeki Kuzey Anadolu fayıdır. Bunun üretebilecek olduğu en büyük deprem 7.6'dir. 8'e yakın deprem üretebilir. 1939'da yaşadığımız Erzincan felaketi. Karadeniz fayı çok daha yavaş, sinsi hareket ediyor. Bununda üretebilecek olduğu en büyük deprem 6.6 büyüklüğünde bir depremdir. Bu 2 fayın tehdidi altına giren Karadeniz'deki Trabzon'da eski deprem tehlikesi haritasına göre deprem tehlikesi 2 kat arttı. Ama Rize'de 3 kat arttı. Bununda en büyük nedeni 2012 yılında Karadeniz'de Batum açıklarında Trabzon fayı üzerinde 5.6 büyüklüğünde bir deprem olmuştur. Bu depremin artçıları fay üzerinde Trabzon'a kadar ulaşmıştır. Trabzon'u tehdit etmiştir. Bu faydan dolayı bölgenin deprem tehlikesi haritalara aktarılmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus kıyı bölgelerinde dolgu alanları ve kıyı bölgelerindeki yapılaşmalar çok dikkat edilmesidir. Çünkü deprem büyütmesi söz konusudur. Biz deprem 2-3 kat arttı diyoruz ama bu genel bir ifadedir. Mikro bölgelendirme çalışması yapılması lazım. Her yerde aynı deprem tehlikesi yoktur. Deniz kenarlarında, dolgu alanlarında deprem tehlikesi çok daha dikkate alınması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
YORUMLAR