Gülen dini kimliğinden uzaklaştı
Zaman yazarı Etyen Mahçupyan, çalıştığı gazetenin bağlı olduğu Fethullah Gülen ve Cemaat'i, hükümete yakın Yeni Şafak gazetesinde eleştirdi.
Dershane tartışmaları ve ardından gelen 17 Aralık'la birlikte giderek kızışan AK Parti - Cemaat kavgasında Cemaat'e yönelik bir eleştiri de Zaman yazarı Etyen Mahçupyan'dan geldi.
GÜLEN VE CEMAAT'İ ELEŞTİRDİ
Yeni Şafak'tan Nil Gülsüm'e konuşan Mahçupyan, "Dershane tartışmalarında Hizmet Hareketi'nin yanındaydım. Ancak 17 Aralık operasyonunu yapanların iyi niyetli olmadığını düşünüyorum" dedi. Etyen Mahçupyan ayrıca Fethullah Gülen'in bedduasıyla ilgili de "Gereksizdi" dedi.
İşte Mahçupyan'ın açıklamalarından bazı bölümler;
İYİ NİYETLİ DEĞİLLER
Her iki kesimi de tanıyan bir entelektüel olarak siz nerede duruyorsunuz?
Dershanelerin kapatılması meselesinde ben dershanelerin varlığına karşı olmakla birlikte vicdani açıdan kendimi Hizmet Hareketi'nden yana hissettim. Fakat bu son dosyalarla, 17 Aralık operasyonunda bu işi yapanların iyi niyetli olmadığını düşündüm. Bu yüzden, yarın seçim olsa oyumu AK Parti'ye veririm. Çünkü, bu tür taktiklerle iktidar değişikliğinin doğru olmadığına inanıyorum. Şu anda, AK Parti'nin içeriden çökertilebilmesinin imkânları aranıyor. 'Yolsuzluk yapıyor', 'El Kaide ile ilişkisi var' diyerek veya ekonomiyi darmadağın ve yönetilemez hale getirip halkı AK Parti'den uzaklaştırarak; bu çabalarla eşzamanlı bir biçimde AK Parti'yi içeriden parçalayarak bir alternatif oluşturma arayışı var.
BEDDUA GEREKSİZDİ
Beddua görüntülerini nasıl yorumluyorsunuz?
İletişim kriterleri açısından çok doğru bir davranış olmadı. Gereksiz bir şeydi. Batı dünyası için de çok sakıncalı bir hareketti. Batılılar zaten İslâm'a karşı önyargılılar; bu örnek de kullanılabilir bir örnek oldu. Diyelim ki sohbette böyle bir olay yaşandı, ama yayınlanması hataydı.
HAYALE KAPILDILAR
Cemaat ne oldu da böylesine hırslı ve savaşçı bir üslûbu benimsedi?
AK Parti iktidarıyla birlikte muhafazakar kesim siyasette, iş dünyasında, bürokraside etkinleşti. Muhafazakar kesimde özellikle bürokraside yekpare bir biçimde en etkili olan 'Hizmet Hareketi'ydi. Bürokratik güç sahibi olmak, iktidarın parçası olmak demektir. Emniyet ve özerk bir alan olan yargı kadrolarına sahip olması sebebiyle Hizmet Hareketi birdenbire kendisini iktidarın göbeğinde buldu. Ve belki de hayal edemediği bir gücü kullanabileceği bir noktaya geldi. Bu güç de muhtemelen Hizmet Hareketi içerisindeki bazı kişileri yeni hayaller kurmaya yöneltti.
YORUMLAR