Güneydoğu'da insanlar kaçak çaya yöneldi

Sütlüoğlu, ÇAYKUR Brifing Salonunda düzenlediği basın toplantısında, yaş çay kampanyasının 26 Nisan'da başladığını, ikinci sürgün alımlarının devam ettiğini belirtti.   Birinci sürgünde 209 bin 927 ton çay aldıklarını ifade eden Sütlüoğlu, "Birinci ve ikinci sürgünde toplam 230 bin ton çay aldık. Bu yıl ilk kez aldığımız beyaz çayda ise 536 kilogram alım yaptık. Ödemelerimizin mayıs ayına kadar olan bölümünü tamamladık. Yaklaşık 257 milyon lira ödemeyi tamamladık. İşçilik bedeli olan 19 milyon lira da ödendi. Budama tazminatının da önümüzdeki hafta içinde ödeneceğini düşünüyoruz" dedi.   ÇAYKUR'da 10 bin 380 personelin çalıştığını kaydeden Sütlüoğlu, "Personelimiz yetersiz olsa da gayretli şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Soğuk çay satışlarımız geçen yıl 80 milyon, bu yıl ise 50 milyon adet satış gerçekleşti. Aylar baz alındığında artış olduğunu görüyoruz. Soğuk çay satışlarımız devam ediyor. Türkiye'de 500 büyük sanayi kuruluşu içerisinde bu yıl 49. sırada yer alıyoruz. Bu da ÇAYKUR'un istikrarlı şekilde büyüdüğünü gösteriyor" diye konuştu.  
"Türk çayının sağlık, kaçak çayın sağlıksız yönünü anlatıyoruz"İç ve dış piyasada kaybettikleri pazarı yeniden kazanmak için çalıştıklarını vurgulayan Sütlüoğlu, şunları kaydetti:   "Güneydoğu'da tanıtım atağı başlattık. Çay ocakları ve evlere tek tek ulaşıyoruz. Bölgede 'Bardaklarınızı Atmayın Projesi' başlattık. Projeyle kaçak çaylara katkı maddesi ve boya katıldığını anlatmaya çalışıyoruz. Türk çayının sağlık, kaçak çayın sağlıksız yönünü anlatıyoruz. Bizim de geçmişte hatalarımız oldu. Türk çayının radyasyonlu olduğu söylemleri insanları korkuttu. Böylece Güneydoğu'da insanlar kaçak çaya yöneldi. Geçmişte o bölgede Türk çayı içiliyordu. Sağlık nedeniyle insanlar Türk çayını tercih ediyordu ama radyasyon söylentileri ihracatı ve iç pazarı etkiledi. Tekrar eski pazarımıza ulaşmak için çalışıyoruz."
"BİZİM ÇAYDA RADYASYON OLMADIĞI SÖYLENİNCE ALAYA ALINDI"Sütlüoğlu, 26 Nisan 1986'da yaşanan Çernobil faciasını anlatan bir müzenin Kiev'de bulunduğunu, bu müzeyi incelediğini belirterek, "Çernobil Müzesini gezdim. Ukrayna, bu olaydan çok derinden etkilendiği için müzede anlatmaya çalışıyor. Müzede radyasyon bulutlarının dağılımını ve gittiği bölgeleri gösteren bir de video var. İlk bulutların İskandinav ülkelerine, ikinci bulutların Ege ve Marmara bölgesine doğru gittiği görülüyor. Türkiye'nin sadece batı bölgesinde kısmen görülüyor. Bulutların bu bölgeye geldiği neden kabul edildi, bu, çok düşündürücü bir şey. Çernobil faciasının yaşandığı dönemde bazı bakanlar bizim çayda radyasyon olmadığını söyleyince tenkit edildi ve alaya alındı."