Erdoğan, RTEÜ İlahiyat Fakültesi Binasının Açılışını Yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğuş Grubu tarafından yaptırılan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi binasının açılış törenine katıldı.

Erdoğan, RTEÜ İlahiyat Fakültesi Binasının Açılışını Yaptı
16 Ekim 2016 - 08:53 - Güncelleme: 16 Ekim 2016 - 18:24

Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Valisi Erdoğan Bektaş, RTEÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman ve diğer ilgililer katıldı.

"BU HİZMET BİNASI ÜNİVERSİTELER İÇİN BİR ÖRNEK OLACAK"

İlahiyat Fakültesinin yeni eğitim-öğretim binasının Rize’ye, Türkiye’ye ve İslam alemine hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 65 milyon liraya mal olan ve tamamıyla yerel mimariyle inşa edilen fakülte binasını yaptıran Doğuş Grubuna teşekkür etti.

İçinde dekanlık, 95 akademisyen odası, 44 dersliği, 250 kişilik konferans salonu, 40 bin kitaplı kütüphanesi, 2 hafızlık odası, tezhip, ebru, hat atölyeleri ve kapalı otopark bulunan binanın kendi içinde adeta küçük bir külliye olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadeniz Bölgesi’ne ait geleneksel mimari ile modern mimariyi başarıyla mezceden bu binanın tüm üniversitelerimiz için örnek olacağına inanıyorum” dedi.

"MİMARİ DENİNCE AKLA BETONUN SOĞUK YÜZÜ GELMEMELİ"

Nerede olursa olsun, artık insanı yoran, ürküten, cesameti altında ezen binalar yerine, çevreyle, tabiatla ve fıtratla barışık eserlerin ortaya konması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Gökyüzünün maviliğini kapatan, güneşin aydınlığını örten, yıldızların parıltısını söndüren binalar dikmek asla inşa etmek değil. İnşa etmek, özünde imar ve ihya etmektir. Maalesef son dönemde özel sektörümüzün ve bazı kuruluşlarımızın farklı kaygılarla, kar hırsıyla bu inceliği gözden kaçırdıklarına şahit oluyoruz. Ülkemizde mimari deyince, akla çelik ve betonun soğuk yüzü gelmemeli. Selçuklu ve Osmanlı mimarisine baktığımızda, insanı merkeze alan, tabiatla ve hayatla uyumlu bir çizginin hakim olduğunu görürsünüz. İşte bakın burada ahşabı görüyorsunuz, taşı görüyorsunuz ve iç içe geçtiklerini görüyorsunuz. Sadelik ve ihtişam bir arada, hem kullanışlı, hem de alabildiğince estetik.”

İslam medeniyet geleneğinde tabiatın, ‘boyunduruğa vurulması gereken vahşi doğa’ olarak görülmediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki tüm varlıkların, ‘göklerde ve yerde olan şeyler Allah’a secde ederler’ mealindeki ayette belirtildiği Allah tarafından kendilerine verilen vazifeyi yerine getirdiğini söyledi. “Meseleye bu şekilde yaklaştığımızda, işte burada olduğu gibi, son derece kıymetli örnek alınacak eserlere imza atabiliriz” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hassasiyeti yitirdiğimizde ise insana ve tabiata zarar veren ucubeler ortaya çıkarırız” diye ekledi.

"FETÖ MENSUPLARI ÖRGÜTÜN ELEBAŞINI MEHDİ OLARAK GÖRÜYOR"

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir daha FETÖ'vari yapıların millete musallat olmaması için gereken adımların atılması gerektiğini söyleyerek, "Bunun yolu dini bilgisi yüksek, ilmini amele çevirebilen toplumla beraber olan, mütevazilikten taviz vermeyen hocalarımızın sayısının artmasından geçiyor" dedi.

Yapımı tamamlanan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi binasının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ terör örgütünün ve elebaşısının dinde açtığı yaraları gündeme getirdi. 15 Temmuz gecesi yaşanan hadisenin Türkiye'ye dinde baş gösteren sapkınlıkların ne tür felaketlere neden olabileceğini gösterdiğini belirten Erdoğan "Bunlar insan fıtratını tahrip eden bir örgütün mensuplarıdır. Bu örgütün elebaşısı ehli sünnet geleneğinde olmayan kimliksiz bir güruh yetiştirmiştir. Hiç düşünmeden yalan söyleyebilmişler, her türlü gayri meşru işe imza atmışlardır. Siyasi cinayetlerden casusluğa, vatana ihanete kadar herşey bu örgütün mensuplarının gözünde meşrudur. Bunlar 15 temmuz gecesi olduğu gibi kendi milletine sivil insanlara dahi ateş edebilmişlerdir. Örgüt liderini mehdi olarak görmeleri ve kendilerine şah damarlarından daha yakın olarak görmeleri daha büyük sapkınlıktır. Şah damarından bize daha yakın olan tek güç vardır. O da Rabbimizdir. Rabbimizden başka bize şah damarından daha yakın olan hiçbir güç yoktur. Daha acı olan ise, bu örgütün 4 yıl boyunca hizmet, eğitim, hayr gibi dini kavramları kullanması, altın nesil iddiasıyla toplumun gözünü boyamasıdır. Zira hepimiz helali haram, haramı helal kılmanın ancak Allah'a mahsus olduğunu çok iyi biliyoruz. Dinimizde yasakların bin 400 yıl önce çok sahih bir şekilde ortaya konulduğunun da farkındayız. Tüm bunlara rağmen hoca kıyafeti giymiş bir şarlatan, yıllarca hurafelerle insanlarımızı kandırmayı başarabiliyor. Bu yanlış gidişi siz düzelteceksiniz" dedi

A.N

YORUMLAR

  • 0 Yorum