CHP Rize'den Eğitime 12 Soruna 12 Çözüm Önerisi!
Cumhuriyet Halk Partisi Rize İl Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Eğitim-Öğretim Yılında yapılması gerekenlere dikkat çekildi.
CHP Rize İl Başkanlığından, 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılının Başlaması nedeniyle yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'deki eğitim sisteminde belirlenen 12 sorun için 12 çözüm önerisi getirildi.
CHP İl Başkanı Saltuk Deniz imzasıyla yapılan açıklamada belirlenen sorunlara getirilen çözüm önerileri şöyle sıralandı:
"Fırsat-İmkan Eşitliği Sağlanmalıdır
Okullar açılmadan önce, devlet okullarında okuyan her çocuğa, eğitime katkı payı olarak 500 TL verilmelidir. Özel okuldaki çocuğumuza 5.000.-TL verildiğine göre bu da verilebilir. Taşımalı eğitime son verilmelidir. İkili eğitim sistemi kaldırılarak, tam gün eğitim sistemine geçilmelidir. Birleştirilmiş sınıf uygulaması sonlandırılmalıdır. Her okulda bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir. Velilerden kayıt parası ve okul masrafları alınmamalıdır.
Kıt Kaynaklar Betona Değil Beyne Kanalize Edilmeli
Tasarruf tedbirleri kapsamında Milli Eğitime ayrılan bütçeden kısıtlamaya gidildi. Hiçbir medeni ülkede eğitim bütçesinden kısılarak tasarrufa gidilemez. Ülkenin can damarları kesilerek tasarruf yapılamaz.
Aksine krizlerin pençesinden kurtulmak için eğitime daha fazla bütçe ayırmak gerekir. Çünkü eğitime ayrılan pay geleceğe yapılan yatırımdır.
SEKA’yı özelleştirip, kağıt ihtiyacımızı dışarıdan karşılamaya başladınız! Şimdi, çocuklarımızın kitaplarını basacak kağıt bulamıyorsunuz. Kitapların basılamadığı haberlerini yayılıyor.
Eğitimin Bilimsel Niteliği Korunmalı
Laik, bilimsel, demokratik ve herkese parasız eğitim verilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı tarikat ve cemaatlerin eğitimle olan ilişkini kesmeli, vakıflarla yaptığı her türlü sözleşmeyi derhal sonlandırılmalıdır.
Eğitimde Paradigma Değişikliğine İhtiyaç Var
Sadece piyasacı, pragmatik ve gerici eğitime dayalı bir müfredat anlayışı ile öğrenci yetiştirilemez. Eğitim felsefemiz geleneksel değil çağdaş eğitim anlayışına dayanmalıdır. Çocuklarımızı geleceğe hazırlayan, geleceğin dünyası ile buluşturan, çağdaş, demokratik, laik ve bilimsel bir müfredat oluşturulmalıdır.
Dönüşüm Yaparken Partizanca Davranılmamalı
bakılarak atama yapılmamalı. Mülakat sistemine son verilerek, hak edenlerin ataması yapılmalıdır. KPSS’de yüksek puan alıp atamaya hak kazanan, ancak mülakatta çok düşük puan verilerek elenen öğretmenlerin haklarının iadesi yoluna gidilmelidir. Okul türleri Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Talep edilmeyen çok az sayıda öğrencisi olan okul türleri, talep fazlası olan okul türlerine dönüştürerek sorun çözülmelidir.
Eğitim Siyasetinizin Uygulama Alanı Değildir
Eğitime siyaset sokulmamalıdır. Siyasetin etkisindeki eğitim bilimsellikten uzaklaşır. Kadrolaşmayı hedefleyen atamalar sonlandırılmalıdır. Rektör atamaları üniversitelerin özerkliğini ortadan kaldırmaktadır. Milletvekili yapmadıklarınızı üniversitelere rektör olarak atayamazsınız. Rektör ve dekanlar atamayla değil, öğretim üyeleri tarafından seçimle belirlenmelidir.
Sınav Odaklı Eğitim Derhal Terk Edilmelidir
yeteneklerini ve ilgi alanlarını ortaya çıkartacak eğitim modellerinin hayata geçirilmesi gerekir. Ezberci ve sınav odaklı eğitimden vazgeçilmelidir. Çocuklarımızı istemedikleri okul türlerinde okumaya zorlayan LGS sistemi kaldırılmalıdır. Çocuklarımız ilgi alanlarına ve yeteneklerine göre yönlendirilerek, istedikleri lise türünde okumaları sağlanmalıdır. Başarının sırrı, öğrencilerin ilgi alanlarının ve yeteneklerinin tespit edilerek o alana yönlendirilmesinde gizlidir.
Liyakat Esas Alınmalıdır
Eğitimde liyakate dayalı bir sistem kurulmalıdır. Atamalar siyasete değil liyakate bakılarak yapılmalıdır. FETÖ referansıyla atadıklarınızdan ders almadınız mı?
Darbeci Eğitim Zihniyetinden Vazgeçilmelidir
12 Eylül zihniyetiyle eğitimde yola devam edemezsiniz. Bir an önce erişilebilir, bölgesel farklılıkları giderilmiş, küresel düzeyde iddialı ve bilimsel eğitime geçilmelidir.
Eğitimde 1+8+4 Sistemine Geçilmelidir
Eğitim, 1 yıl okul öncesi, 8 yıl ilköğretim, 4 yıl ortaöğretimden oluşan 1+8+4 modeliyle yeniden yapılandırılmalıdır. Zorunlu eğitim, 9 yılı kesintisiz temel eğitim olmak üzere, 13 yıla çıkartılmalıdır. Eğitim yapısının ürettiği temel sorunlardan birisi de açık liselerdir. Bugün bu liselerde 1.586.823 öğrenci vardır. Bu gidişle önümüzdeki yıl bu sayı 2 milyonu aşacaktır.
Eğitimin toplumla, ekonomiyle ve bilimle ilişkisini yeniden kurmalı ve ona göre etkin yapılanma, çağdaş-bilimsel içerik, yetişmiş öğretmen, güçlendirilmiş okul ve edilgen olmayan öğrenci dikkate alınarak eğitim yeniden yapılandırılmalıdır.
Öğretmenlere Hak Ettikleri Değer Verilmelidir
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü ve 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde öğretmenlerimize birer maaş ikramiye verilmelidir. Öğretmenlerin ek göstergeleri 3.600’e çıkartılmalıdır. Öğretmenlerimizi az da olsa rahatlatmak için 2018 Eylül ayında ödenecek 1.121.- TL’lik hazırlık ödeneği de bir maaş seviyesine çekilmelidir. Tüm öğretmenler kadroya alınarak, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen ayrımına son verilmelidir.
Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmalıdır. Bizim bu konudaki çalışmalarımız devam etmektedir.
Karma Eğitimden Vazgeçilemez
Cemaat ve tarikatların baskısıyla kanunda yer alan karma eğitimi yönetmelikten çıkartarak, karma eğitimi tartışmaya açıyorlar. Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu’ndaki, 'Karma Eğitim' zorunluluğunu görmezden gelenler, kafalarını kuma gömüyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı, Karma Eğitimden vazgeçilemeyeceğini, Cumhurbaşkanlığı ise Karma Eğitimde esneklik sinyalleri veriyor!
Eğitimde seçme hakkı değil, pedagojik olarak doğru olan uygulanır! Bunu da en iyi Milli Eğitim Bakanı bilir, bilmelidir!
YORUMLAR