Çaya Güfte Yarışmasının Kazananları Ödüllerini Aldı
Rize Belediyesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi işbirliği ile Doğu Karadeniz bölgesinin geçim kaynağı çayın tanıtımına yönelik ilk olarak yapılan “Çay’a Güfte Yarışması”nda kazananlar ödüllerini düzenlenen törenle aldı.
Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, Çaykur Genel Müdürü Ekrem Yüce, Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, Çay Üreticileri Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Mavi, muhtarlar, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap törende yapmış olduğu konuşmada, “Çay üretiminden tüketimine kadar bütün aşamalarıyla bir geleneğimiz oldu. Yarışmaya 206 şiir başvurusu geldi. Bunlardan 93 tanesi oluşturacağımız kitaba girmeye hak kazandı. Katılan tüm yarışmacılara teşekkür ediyorum” dedi.
Çaykur Genel Müdürü Ekrem Yüce konuşmasında, Çaya değer katan böylesine anlamlı bir yarışmayı düzenleyen Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap’a teşekkürlerini sundu.
Protokol konuşmalarının ardından dereceye giren yarışmacılara ödülleri takdim edildi.
Kırşehir Üniversitesinden Öğr. Görv. İsmail Kasap, Gazi Üniversitesinden Öğr. Üyesi Dr. Mustafa Tatcı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinden Öğr. Üyesi Dr. Ümit Hunutlu ve Prof. Dr. İhsan Safi ve Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Leyla İpekçi’nin seçici kurulunu oluşturduğu yarışmada, 206 eser değerlendirmeye alındı.
Seçici kurulunun yaptığı derecelendirme sonucunda Dem isimli eserle Karaman’dan 1. İbrahim Şaşma, Çay Güzellemesi isimli eserle Aydın’dan 2. Saltuk Buğra Bıçak, 3. Gülde Çay’ın Dokusu Var isimli eserle Kahraman Maraş’tan Celalettin Kurt oldu. Yarışmada Mansiyona laik görülenler ise, Çayname isimli eserle Kırşehir’den İsmail Yakıt, Çay Getir Usta isimli eserle İstanbul’dan İbrahim İnal oldu.
Dereceye giren yarışmacılara Başkan Kasap tarafından ödülleri takdim edildi.
1. lik ödülüne lâyık görülen esere 7.500 TL, 2. lik ödülüne lâyık görülen esere 5.000 TL, 3. lük ödülüne lâyık görülen esere 2.500 TL ve Mansiyon almaya lâyık görülen 2 (iki) esere de 500’er Türk Lirası takdim edildi.
1.’LİĞİ ALAN ŞİİR
DEM
Yazan: İbrahim ŞAŞMA
Dudağım hasrette, dilim sürgünde.
Kara gözlerinin, demine yârim.
Çok görme vuslatı, bana bir günde;
Kara gözlerinin demine yârim.
Bir şehir ki sevda, yar imiş meğer.
Çay diyende gönül, nâr imiş meğer
Kavlim ki bir ömür var imiş meğer
Kara gözlerinin demine yarim
Fırtına deresi, çayımın suyu.
Aşkıma amade, bir ömür boyu.
Yüreğim müptela, sıcak ve koyu.
Kara gözlerinin demine yârim.
Gurbet akşamında, kaldıysam darda,
Yağmur damlasında, savrulan karda.
Kime sığındım ben, cümle efkarda?
Kara gözlerinin demine yârim.
Aşkın rengi yeşil ,aşka boyandım.
Hemşin’de kapına, geldim dayandım.
Derin uykulardan, neden uyandım.
Kara gözlerinin demine yârim.
Deryalar misali taşar gibiyim.
Kemençe sesinde, coşar gibiyim.
İnce bel bardakta, düşer gibiyim.
Kara gözlerinin demine yârim.
Aşkına güneşi, erken doğdurdum
Sevda yağmurunu sana yağdırdım.
Koskoca ömrümü nasıl sığdırdım?
Kara gözlerinin demine yârim.
Kaderim Rize’dir bahtım da Rize.
Akıl sır ermiyor tadında gize.
Dostum dost diye, geldiyse bize
Kara gözlerinin demine yârim
Sende harmanladım benliğimi ben.
Düğünü, derneği, şenliğimi ben.
Adres göstermişim, kimliğimi ben.
Kara gözlerinin demine yârim.
Çay dergâhında can, kini bırakır.
Kaşık cama değse, tını bırakır.
Her yudum bir kalpte, anı bırakır.
Kara gözlerinin demine yârim.
Garbın çay, serhat çay, şimalin çaydır.
Erdemin izzetin, kemalin çaydır.
Bakmaya kıyamam, cemalin çaydır.
Kara gözlerinin demine yârim.
Ateşte ayazda karda sığındım
Hüzünde sığındım, darda sığındım.
Mutlak bir bildiğim, var da sığındım
Kara gözlerinin demine yârim.
Geceler nasıl ki hasretse aya.
Dudağım değmeli her sabah çaya.
Baksam da usanmam ben doya doya .
Kara gözlerinin demine yârim.
Örfümün direği, kalbin mayası.
Ne kibri vardır, ne de riyası.
Yolum aşka benim, cihan duyası.
Kara gözlerinin demine yârim.
Yusuf’a Züleyha, Kerem’e Aslı.
Benim yüreğime bir şehir yaslı.
Her yudum ilticam, bu işin aslı
Kara gözlerinin demine yârim.
2.’LİĞİ ALAN ŞİİR
ÇAY GÜZELLEMESİ
Yazan: Saltuk Buğra BIÇAK
Gelene hoş ikramdır, şifa bulur içenler
Sunulur eşe dosta candan bizim çayımız
Sohbetlerin hoşdemi, vefa bulur içenler
Hüzün ehlini eyler handan bizim çayımız
Mayıs olunca takvim hasat vakti çayların
Bahçelerde bir telaş… Tadı gelir ayların
Sensin muhabbet demi köşklerin sarayların
Ayırmaz garip ile sultan bizim çayımız
Vatan kıldın ülkemi, Rize’ye göç eyledin
Bir bardak isteyene cömertçe üç eyledin
Yâren meclislerini hem hoş hem geç eyledin
Hoş tadıyla cihana ferman bizim çayımız
Halis Rize çayını demini alınca gör
Demliği katre katre bardağa salınca gör
Tiryakisini çaya bir hasret kalınca gör
Kırk diyârda dillere destan bizim çayımız
Marifet ikliminde erenler yudumlasın
Millet için ömrünü verenler yudumlasın
Aşk bağından gülleri derenler yudumlasın
Aşk ile umut ile harman bizim çayımız
Gurbetin ocağında savrulur gider küller
Feryat figan eylerken yâd ellerde bülbüller
Vuslatın kapısında boyun büker sümbüller
Gönüldeki yâreye derman bizim çayımız
Gece gündüz demeden arar durur gözlerin
Şekerle kavuşur çay, balı bulur sözlerin
Nevbahar gibi olur sanki kışın güzlerin
Değer görür İzmir’den Van’dan bizim çayımız
Yorgun olan, dert bulan çay vakti aşka gelir
Koysan kısık ateşte evine başka gelir
İçersen dile şükür, içmezsen keşke gelir
Ağırlar yolda nice kervan bizim çayımız
Çay deyince ülkemin marka şehridir Rize
Süzülür gelir dile, kâh söz olur kâh dize
Çayı sarrafı bilir hacet yok başka söze
Kıymette inci ile mercan bizim çayımız
3.’LÜĞÜ KAZANAN ŞİİR
GÜLDE ÇAYIN DOKUSU VAR
Yazan: Celalettin KURT
Çayeli'nde yaprak yaprak
Gülde çayın dokusu var
Elvan elvan, çiçek çiçek
Dilde çayın kokusu var
Dem bu demdir, dem içeri
Dağmaran bir seyir yeri
Çaylar gelir diri diri
Elde çayın kokusu var
Ayder üstü mavi gökçek
Kaçkar dağı börtü böcek
Anzer balı yayla çiçek
Balda çayın kokusu var
‘Çay alınır, çay satılır
Çaylar çay ile tartılır’
Çaya türküler yakılır
Yelde çayın kokusu var
Kız kulesi gökçe yerde
Nazar eyler başlar virde
Çare olur içli derde
İlde çayın kokusu var
Sular durur çay deyince
Misçe kokar ince ince
İlham verir nazenince
Dalda çayın kokusu var
Tunca açar yeşil yaprak
Yağmur yağar kokar toprak
Sular akar ağlayarak
Selde çayın kokusu var
Buhur buhur buhurlanır
Şiir olur asırlanır
Kemençede hatırlanır
Telde çayın kokusu var
Gönül gönül sevgi çatan
Şehr-i Rize çaya vatan
Neşelere neşe katan
Hâlde çayın kokusu var
Karadeniz kara sevda
Suyu kaynar, demi tavda
Şair kalbi aşkta avda
Pulda çayın kokusu var
İçildikçe verir sefa
Her yudumu derde deva
Ezgisi makam-ı neva
Yolda çayın kokusu var
Türkü türkü, beste beste
Çalar sazlar gül nefeste
Çay vaktinde gönül seste
Solda çayın kokusu var
Sürgün verir şafaklarda
Çiçeği billur aklarda
Pırıl pırıl ufuklarda
Gölde çayın kokusu var
Kadim, kavi bir dost olur
Dertler dinler, çare bulur
İçmez isen çok kırılır
Yılda çayın kokusu var
Türkün meyi demli çaydır
Çaya eşlik, dertli naydır
De uşağım çayı kaydır
Al’da çayın kokusu var
Şah-ı merdan Rize çayı
İç çayını seyret ayı
Ateşinde olma zâyi
Külde çayın kokusu var
Çay şairde kutlu erek
Semaverler zevke direk
İnce belli bardak gerek
Kulda çayın kokusu var
Berceste
Çayda çayın kokusu var
MANSİYON ÖDÜLÜ
ÇAY GETİR USTA
Yazan: İbrahim İNAL
Fasl-ı muhabbetler, olmaz ki çaysız
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Şekerin, kaşığın yoktur gereği
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Demini koyu çek, esrik olayım
Meyim çaydır benim, demde kalayım
Efkâra geleyim, kâmlar alayım
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Aman Rize olsun, markası çayın
Çayla seyredeyim, çehresin ayın
Sesi yankılansın, derinden nayın
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Bir türkü tutturdum, kerem ayaklı
Hecesi, durağı, çaydan uyaklı
Çek demini usta, bana kıyaklı
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Çayeli’nden elim emek derlenen
Harmanlarda demet demet birlenen
Demliklerde buhur buhur harlanan
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Kesme arkasını, bittikçe getir
Muhabbet tadında, gittikçe getir
Rize türküleri, yettikçe getir
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Dağmaran tepesi, aşk-ı diyardır
Âşığa sohbetin, her ânı kârdır
Çay varsa sohbette, gönüller yârdır
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Çamlıhemşin, İkizdere, Çayeli
Her birisi yeşil çayla payeli
Çaylar içişimiz, olsun gayeli
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Hak’tan armağandır, çay ki insana
Olmasa ne de zor, gelirdi cana
Son demi çek de ver, kan versin kana
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Çay yoksa efkâr yok, canda güman yok
Şair kaleminde, yazan derman yok
Demlik bitti dersin, sende iman yok
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Çay şifadır, çay hayattır içerim
Esrik olur yâr gönlünden geçerim
Şiir yazar kelimeler seçerim
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Her yudumu çayın, ilaçtır ilaç
İçmeyen sağlıkta, atamaz kulaç
Ya olur hüzünlü, ya kalır bilaç
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Emeklerle, sevgilerle toplanmış
Kutularda katmer katmer kaplanmış
Şifa olmuş bardaklarda çaplanmış
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Denizli, yaylalı, havalar ile
Horonlu, türkülü sevdalar ile
Doldurup demleri, o ince bele
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Çaycıyım ilkyazın, harmanıyım ben
Şairin, âşığın, dermanıyım ben
Güldeste sevginin, fermanıyım ben
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Karadeniz bana bakar kaviden
Gözlerime renkler çalar maviden
Aşk dinlerim mest olurum raviden
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
Çayla başlar çayla biter has şiir
Çaysız muhabbete, eremez şair
Çayın sultanlığı, Rize’ye dair
Çay kokulu çaydan, çay getir usta
Bir daha bir daha, say getir usta
MANSİYON ÖDÜLÜ
ÇAY DEMLE!
Yazan: Şafak Er
Her bardakta yeni doğan gün gibi
Hayat bulmak istiyorsan çay demle!
Her kederi yudum yudum unutup
Rahat bulmak istiyorsan çay demle!
Gel kardeşim, konuşalım uzunca,
Sohbet hoştur çay kokusu sezince,
Efkâr basıp hasret gönlü ezince
Vuslat bulmak istiyorsan çay demle!
Rize çayı gezer her bir diyarı,
Dört mevsimde hissettirir baharı,
Görüp eşsiz yaylaları, dağları
Sanat bulmak istiyorsan çay demle!
Seviyorsan sen bu cennet vatanı
Yerli malı kullanmanın zamanı!
Rize çayı cümle derdin dermanı,
Sıhhat bulmak istiyorsan çay demle!
Tavşankanı bir çay içip ardından
Muhabbetle kurtul bütün derdinden,
Damağında vatanından, yurdundan
Bir tat bulmak istiyorsan çay demle!
YORUMLAR