Aylin Kotil çılgın projelerini açıkladı
Gözümle görmesem inanmayacağım, Aylin Kotil’le Kasımpaşa’nın merkezinde dolaşırken, sık sık başörtülü kadınlar CHP adayını durdurup sarılıyor. Bakalım bu ilgi, geçen seçimde CHP ve Ak Parti arasındaki 14 bin oy farkını kapatmaya yetecek mi?
Şu zamana kadar Aylin Kotil’i ciddiye almadıysanız, bir kez daha düşünün derim.
Nedeni çok basit: Rakamlar. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın muhiti Kasımpaşa’yı da barındıran Beyoğlu’nda 2009 yerel seçimlerinde Ak Parti 48 bin oyla %37, CHP ise 34 bin oyla %27 oy almış. “Aradaki fark, 14 bin oy. Sandığa gitmeyen seçmen sayısı ise 35 bin” diyor Aylin Kotil,
“Çoğunluğu sol tabandan.”
CHP’nin sürpriz adayı Aylin Kotil’le önce Gümüşsuyu’ndaki çalışma ofisinde buluşuyoruz. Sakin bir sokakta, sessiz bir büro. Aylin Hanım da öyle. Karşımda sade bir kıyafetle otururken, makyajsız, zarif ve ağzından çıkanlar konusunda hayli kontrollü. Ama röportajı bitirip ilerleyen saatlerde Kasımpaşa sokaklarında dolaşmaya başladığımızda esprili, kendine güvenen ve siyasette hiç de amatör olmayan bir kadına dönüşüyor Aylin Kotil.
Peki ne vaat ediyor seçmene?
Beyoğlu deyince Gezi ya da Cihangir’i düşünenler, tamamen yanılıyor. Kasımpaşa’dan Okmeydanı’na kadar uzanan semt aslında 44 yaşındaki Kotil’in tanımıyla “Büyük ölçüde mütedeyyin.” Bu yüzden turumuza Kasımpaşa’dan başlamayı teklif ettiğinde hemen evet diyorum.
Kasımpaşa, Tayyip Erdoğan’ın memleketi. Kadınların başörtülü, erkeklerin Karadeniz şiveli olduğu orta ve orta-alt sınıf muhafazakarlığın sembol semti.
Bu yüzden ana caddede yürürken Aylin Kotil’e gösterilen ilgi, açıkçası hiç beklemediğim bir durum. Arabadan indiğimiz noktada şoförlü lüks bir aracın camı iniyor ve başörtülü bir kadın “Sizi seviyoruz Aylin Hanım” diye bağırıyor. Durakta bekleyenler, manavda alışveriş yapanlar, gizlice camdan el sallayanlar derken fark ediyorum ki, kadınlar Aylin Kotil’i tanıyor ve seviyor.
Sarışın Güzel Kadın Sendromu mu, yoksa eski eşiyle yollarını ayırırken tarihe karışmayı reddeden, kendine yeni bir dünya kuran Aylin Kotil’in, elinde torbalarla alışverişten dönen o ev hanımı için temsil ettiği farklı bir özlem var mı? Bunu bilmiyorum. Bu sevginin oya tekabül edip etmeyeceğini de bilmiyorum. Ancak gördüğüm, sempatik, dinlemeyi bilen, kolay ilişki kuran Aylin Kotil’in muhafazakar tabanda bir yansıması olduğu.
Peki ne vaat ediyor CHP buralarda? Beyoğlu bölgesinde Ak Parti belediyesinin kurduğu ciddi bir sosyal yardım ağı var. Aylin Kotil’e projelerini sorduğumda, “En çılgın projem belediyecilik“ diyor. “Burada halkın gerekli saygıyı görmediğini ve iyi hizmet almadığını düşünüyorum. Kaldırımlardan sosyal belediyeciliğe kadar çok eksik var. Bölgede bir devlet hastanesi bile yok. En son Kazancı yokuşundaki doğalgaz patlamasında yaralananalar Şişli Etfal’e gitmek zorunda kaldı. Belediyeye ait, içinde ücretsiz tahlil, muayene, röntgen imkanları olan tıp merkezleri ve bir halk eczanesi düşünüyoruz.” Ayrıca su sıkıntısından, Okmeydanı kentsel dönüşüm projesinin yarattığı mağduriyetlerden, her mahalleye alt katlarında spor salonu olan kadın yaşam evleri açmak istediğini anlatıyor.
‘Bölgede geçim sıkıntısı var’
Aylin Kotil’de ‘Gezi ruhu’ yok değil. Ama seçmen nezdinde sanıldığı kadar popüler olmadığını bildiği için Gezi olaylarına pek girmiyor. Yine de ekibinde Gezi sürecinde tanıdığı gençler var. Taksim’den söz ederken, halihazırda Çevik Kuvvet ekipleri ve TOMA’lara ev sahipliği Atatürk Kültür Merkezi’nden “Barok Karakol” diye söz ediyor.
“Akşamları ev ziyaretleri yapıyoruz. Burası en zengin ilçelerden biri olmasına karşın ciddi geçim sıkıntısı var. Kadınlar eşlerini işe yolladıktan sonra masraf olmasın diye kaloriferleri kapatıyor. Evet, şu an için mevcut belediye başkanı Misbah Demircan avantajlı konumda. İmkanları büyük; ama asıl önemli olan insanlara ne kadar dokunabildiğiniz. İnsanlar sahici olduğunuzu anlayabiliyorlar” diyor.
Soranlara ‘Rizeliyim’ diyor
Anne Alman, baba Karadenizli olunca, Aylin Hanım sokakta elini sıkmak için kendisini durdurup “Aslen nerelisin?” diyen Karadeniz aksanlı amcalara “Rizeliyim” diyor.
Öğlen Kasımpaşa meydanında bir esnaf lokantasında yemek yiyoruz. Lokantanın sahibi bir kadın. “Mısır ekmeği ve papaçura da istiyoruz sonra” diyor Aylin Kotil. Doğu Karadeniz usulü üzümlü muhallebiyi de böylece ilk kez tatmış oluyorum.
Aylin Hanım’ın seçim ofisi, Kasımpaşa meydanında, Ak Parti ilçe merkezinin birkaç adım ötesinde. 2 katlı bina, ne zaman önünden geçsem dolu. CHP’de büyük beklenti var. Aylin Kotil de kazanacağına emin. Eski eşi Sarıgül gibi iddialı laflar etmiyor. “Beyoğlu’nda kadın zordur dediler ama aksini siz de gördünüz. 1994’ten beri siyasetin içindeyim. Sokakta bu havayı hissetmesem, böyle konuşmazdım. Ama başka bir şeyler oluyor ve bunu her gün yaşıyorum” diyor.
Kasımpaşa meydanındaki seçim ofisinde çalışmalarını yürüten Kotil, kazanacağından emin konuşuyor.
‘Duygusal kırgınlıkları insan erteleyebiliyor’
Aylin Kotil’le röportaj yaparken, konu ister istemez ayrıldığı eşi Mustafa Sarıgül ve onunla arasındaki dinamiğe geliyor.
“Aslında acı olan, siyasete girmemin ille de erkek güdümünde olmasının düşünülmesi. İlk başka ‘Sarıgül var, asla olmaz’ dediler, sonra da ‘Zaten adaylığı Sarıgül’le koordineli’ dediler. Hiç alakası yok ama maalesef insanlar hep erkek hegemonyasında siyasete alışmışlar.”
Aslında kabahat medyada; Mustafa Sarıgül’den yıllar önce ayrılmış ve yeni bir evlilik yapmış olmasına karşın medyanın gözünde “Mustafa Sarıgül’ün eski karısı” kimliğinden bir türlü sıyrılamamıştı. Bu fırsat Gezi’yle geldi. Gezi olaylarıyla birlikte sosyal medyada profili yükselen muhalif seslerden biriydi. Hemen ardından #BuBarajDüşecek sloganıyla tek başına, İstanbul’dan Ankara’ya yürüyerek %10 seçim barajını protesto etmişti. Beyoğlu’na adaylığını ilk koyduğunda, kimse ihtimal vermedi. Ancak CHP içi yapılan tüm araştırmalarda seçmenin en istediği, en fazla tanıdığı aday olduğu ortaya çıktı.
‘Mustafa’yla aynı bakıyoruz’
Sarıgül ve “oğlumun annesi” dediği Aylin Hanım arasında çok sevecen bir ayrılık yaşanmadığını iki taraf da pek gizlemiyor. Ancak buzları eriten an muhtemelen Aylin Hanım’ın adaylığı açıklanmadan birkaç gün önce bir esnaf ziyareti sırasında Sarıgül’ün otobüsüne binmesiyle oluyor. “6 yıl sonra ilk karşılaşmamızdı” diyor. Soruma eski eşi konusunda ne abartılı bir heyecan, ne de hissedilebilir bir kızgınlık içermeyen dürüst bir yanıt veriyor:
“Bana sorarsanız en sıkıntılı nokta, memleketin gidişatı. Mustafa’yla CHP tüzüğü, programı, memleketin gidişatı, belediyecilik anlayışı gibi konulara aynı bakıyoruz. Duygusal kırgınlıklar varsa da insan erteleyebiliyor. Ya da görmezden geliyor.”
Aslı Aydıntaşbaş
YORUMLAR