Yarsav Başkanı Arslan: İktidar, Hesaptan Kaçmak İçin 'Yargı Benim Olsun' Di

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı, Anayasa Mahkemesi raportörü Murat Arslan, ülke genelindeki 'kutuplaşma, gerginlik ve ötekileşme politikasının' yargıda da fazlasıyla yaşandığını vurguladı.

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı, Anayasa Mahkemesi raportörü Murat Arslan, ülke genelindeki 'kutuplaşma, gerginlik ve ötekileşme politikasının' yargıda da fazlasıyla yaşandığını vurguladı. Özellikle 17 Aralık sürecinden sonra hükümete yönelik ciddi 'yolsuzluk, hırsızlık' soruşturmalarının yürütüldüğünü hatırlatan Arslan, hükümetin geçici olarak elindeki devlet imkânlarını iyi kullanarak bu süreci durdurmuş gözüktüğünü söyledi.

Arslan, “En azında beli oranda hakim olmuş durumda. Ama şunu biliyor ki; bir şey ortaya çıkmışsa ebediyen gizlenmesi mümkün değil. Ve yargıdaki en etkili güç Hakimler Ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK). Dolayısı ile HSYK bağımsız ve tarafsız yargıçlardan oluşursa o zaman bu soruşturmalar geçmişe yönelik olarak tekrar açılacaktır. Buna bulaşan herkes çok ciddi sonuçlarına katlanacaktır. Hukuk karşısında hesap verecektir. Siyasi iktidar, bu hesaptan kaçmak için ‘yargı benim olsun bana yakın insanlardan oluşsun ve bütün soruşturmalar ebediyen bir daha açılamayacak seviyede kalsın’ düşüncesi içerisindedir.” dedi.

Sonbahar’da yapılacak HSYK seçimleri öncesi YARSAV ve Yargıçlar Sendikası, hakim ve savcılarla düzenledikleri bölgesel toplantılarla ile seçimde adayların belirlenmesi hususunda görüş alışverişinde bulunuyor. 2 yargı örgütünün Adana’daki toplantısı Hukukçular Derneği Lokali’nde gerçekleşti. Burada Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) açıklamalarda bulunan Murat Arslan, karşılarında siyasi iktidarın arkasında olduğu çok ciddi bir gücün bulunduğunu dikkat çekti. İktidarın desteklediği Yargıda Birlik Platformu üzerinden HSYK seçimlerinin yürütülmeye çalışıldığını dile getiren Arslan, yürütme organının; doğduran Başbakanın arkasında müdahil olduğu bir seçim sisteminin yürütülmesine karşı olduklarını kaydetti.

‘MESLEKTAŞLARIMIZ BAŞSAVCILAR VE KOMİSYON BAŞKANLARI ÜZERİNDEN ETKİLENİYOR’

HSYK’nın bu şekilde oluşturulmasının doğru olmadığını belirten Arslan, "O yüzden yargı örgütleri olarak bu seçim biz de müdahiliz. Bakanlık listesinin 2014 versiyonu olan Yargıda Birlik Platformu şu anda devletin tüm imkânlarını kullanarak, bölgelerde toplantılar yapıyor. Meslektaşlarımızı Başsavcılar ve Adalet Komisyon Başkanları üzerinden etkileme yöntemi uygulanıyor. Ama biz mesleki gücümüzü kullanarak bu süreci yürütmeye çalışıyoruz. Çok eşitsiz, dengeniz bir güç savaşı var. Fakat yargı örgütleri olarak umutluyuz. Meslektaşlarımızın sağduyusuna güveniyoruz. Bu seçim sürecini 2010’dan farklı olarak daha düzgün bir şekilde yürütebileceğimize inanıyorum." diye konuştu.

"HÜKÜMET GEÇMİŞ 4 YILIN BÜTÜN SUÇUNU CEMAATE HAVALE ETMEYE ÇALIŞIYOR"

Siyasi iktidarın HSYK seçimlerine 'yargıyı ele geçirme anlayışıyla' baktığını iddia eden Murat Arslan, 2010’da da bu şekilde hareket edildiğini ifade etti. O zaman karşılarındaki blok gücün şu anda ayrıştığını ileri sürün Arslan, şöyle devam etti: “Hükümet geçmiş 4 yılın bütün suçunu o zaman birlikte hareket ettiği farklı bir gruba veya net adıyla cemaate havale etmeye çalışıyor. ‘Yani tamamen suçsuzmuş, hiçbir şeyden haberi yokmuş, kandırılmış gibi’ insanların aklıyla dalga geçercesine kendisini sıyırmaya çalışıyor. Bunun böyle olmadığını; bu 4 yıldaki bütün sorumluluğun ortak olduğunu biliyoruz. 2014’te aynı şeylerin tekrar yaşanmasını istemiyoruz. Bütün mücadelemiz bunun içindir. İktidar bu son 4 yıldan asıl ana sorumludur. Bunun kaynağı da yargıyı ele geçirme düşüncesidir. (Hükümet) 2014 ‘de aynı şeyleri yapmak istemektedir. ‘HSYK tamamen benim olsun, bana yakın insanlardan oluşsun; ben ne dersem yargı bu şekilde şekillensin’; yani bağımsız tarafsız bir yargı yerine bir nevi majestelerinin yargısı oluşturulmak istenmektedir. Umarım meslektaşlarımızın sağduyusu galip gelecek. Buna izin vermeyeceklerdir.”

‘HSYK KANUNU’NDAKİ DEĞİŞİKLİKLER ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN DÖNDÜ’

HSYK Kanunu’ndaki değişikliklerin Anayasa Mahkemesi’nden döndüğünü hatırlatan Arslan, ama bunun yeterli olmadığını vurguladı. Anayasa Mahkemesi’ndeki iptalin geçici bir rahatlatma sağladığını; ancak 2014 HSYK seçimlerini aynı insanların kazanması halinde kanun ne dediğinin bir önemin olmayacağını öne süren Arslan, “Bizim sorunumuz uygulamada. Şu ana kadar da kanunda çok sıkıntımız yoktu. Ama HSYK üyeleri kaynaklı uygulamalar maalesef yargı üzerinde çok ciddi bir terör estirmiştir, bu son dört yılda. 2014 seçimlerinden sonra da aynı uygulamalar devam edecektir. Eğer seçim bu şekilde sonuçlanırsa… Dolaysısı ile mevzuat ne kadar iyi olursa olsun… Bunu uygulanan insanlar, özellikle HSYK, bu mevzuatı hakim savcılar üzerinde çok ciddi bir baskı unsuru haline getiriyor. Hakim ve savcılar, baskı, korkutma ve sindirmeyle ötekileştirdi. Ama kendisine yakın gördüklerini de mükâfatla, taltifle… Sürekle uygulama budur. Kendisine yakın olanları mükâfat; kendilerine düşmün olarak görüp, ötekileştirdiği insanlar da cezalandırma aracı halindedir. HSYK şu hali itibarla yargı bağımsızlığının önündeki en büyük engeldir.” şeklinde konuştu.

Siyasi iktidarın yargı üzerinde bu kadar etkili olmasını yargıya olan güveni düşüren en büyük etken olarak değerlendiren Arslan, birkaç yıl önce yüzde 60, 70’lerde olan yargıya güven şu an yüzde 20-25’lere düşmesinin müsebbibi olarak iktidarı gösterdi. Arslan, şunları söyledi: “Yargıya sanki oyuncak gibi öyle bir oynadı ki… Tabi siyasi iktidar elindeki o egemen gücü çok iyi kullanmayı bildiği için bütün suçu yargının üzerinde bırakmayı becerdi. Yargı mensuplarından kaynaklanıyormuş gibi bir algı oluşturdu. Maalesef 17 Aralık sürecinden sonra da bu algı iyice pekişti.”

Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Karadağ ise bağımsız bir yargı için bağımsız bir HSYK oluşturmak istediklerinin altını çizdi. YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun da katıldığı toplantının basına kapalı bölümünde hakim ve savcılar görüşlerini açıkladı.