Trabzon'da üretilen silahlar 52 ülkeye satılıyor
Türkiye'de silah imalatında adından söz ettiren TİSAŞ'ın ürettiği silahlar 52 ülkeye ihraç ediliyor.
Türkiye'de silah imalatında adından söz ettiren Trabzon Silah Sanayi AŞ'nin (TİSAŞ) ihracat yaptığı ülke sayısı 52'ye yükseldi, ihracat geliri yüzde 27 arttı.
Trabzon'da Arsin Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren TİSAŞ'ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökçen Alemdaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TİSAŞ'ın 1993 yılından beri sektörde hafif silah üreten nadir firmalardan biri olduğunu söyledi.
İmal ettikleri 50'ye yakın tabanca çeşidinin büyük kısmını Amerika ve Afrika ülkelerine ihraç ettiklerini belirten Alemdaroğlu, "2017 yılında 46 ülkeye ihracat yaparken 2018'in bu dönemine kadar 52 ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Bu yıl, geçen yılın aynı dönemine göre ihracat gelirimizde yüzde 27 büyüme katettik." dedi.
Alemdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve kolluk kuvvetlerinin en önemli saldırı ve savunma silahlarından olan piyade tüfeği alanında da birşeyler yapmaları gerektiğinden hareketle 2016 yılında Ar-Ge çalışmaları başlattıklarını anımsattı.
Piyade tüfeği üretiminde sona geldiklerini ifade eden Alemdaroğlu, "2019 yılının ilk yarısında 4 bin metrekare kapalı alan üzerinde yılda 25 bin adet tamamen yerli, milli ve özgün tasarıma sahip piyade tüfeği üretmeyi planlıyoruz." diye konuştu.
Alemdaroğlu, TSK ve kolluk kuvvetlerinin en önemli savunma ve saldırı silahlarından olan ve "Zigana" adını verdikleri piyade tüfeği yapma kararını, bu ürünü dış alım mecburiyetinden çıkartarak tamamen yerli ve milli olmasını sağlamak amacıyla aldıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Ülkemizin üretici bir firması olarak, piyade tüfeği üretme kapasitesine ve kabiliyetine sahip olduğumuz için kollarımızı sıvadık. Ayrıca ihracat kısmında da dünya ülkelerine satışını yaparak ülkemizin adını duyurmak için bu durumu bir fırsat olarak görüyoruz. Piyade tüfeği, çeşit ve model anlamında yeterli olunması gereken bir segment. İlk olarak 7,62 ve 5,56 milimetre kalibrenin 16 inç namlu boyu ile başladık. Sonrasında 5,56 kalibre piyade tüfeğimizin 14,5 inç namlu boylu prototipini ürettik. Son olarak ise yine 5,56 kalibrede 10,5 inç namlu uzunluğuna sahip tüfeğimizle hedeflediğimiz prototip sayı ve çeşidine ulaştık."
Ürettikleri namlu boylarının dünya ve NATO standartlarında olduğuna işaret eden Alemdaroğlu, 16 inç namlu boyunun özellikle askeri kuvvetler için açık alan ve arazi savaşlarında etkin alan savunması ve uzun mesafede etkili menzil ihtiyacı üzerine doğmuş namlu boyu olduğunu aktardı.
Alemdaroğlu, 10,5 inç namlunun ise kısa boyu sayesinde daha kompakt bir tüfek tasarımına imkan sağladığı için ekseriyetle meskun mahal ve bina içi çatışmalarda tercih edildiğini dile getirerek, "14,5 inç namlu da hem uzun hem de kısa mesafe etkili menzile sahip olması nedeniyle kısmen de olsa her iki amaca uygun hizmet edebilen taktik özellikli ve 16 inç namluya göre daha hafif, kullanıcının manevra kabiliyetine katkı sağlayan bir namlu boyudur. Her üç namlu boyu da bir ihtiyaçtan doğmuş olup standarda bağlanmış namlu boylarıdır." değerlendirmesinde bulundu.
İstenilen kalibre ve namlu boylarının hedeflenen amaca uygun olması gerektiğini vurgulayan Alemdaroğlu, "Her birimin misyon ve hedefi farklı olduğu için kalibre ve namlu boylar da değişmektedir. Fakat bizler özellikle meskun mahal çatışmalarında kısa namlulu bir piyade tüfeğinin avantajlarını bildiğimiz için 10,5 inç namlu boyu bizi çok daha fazla heyecanlandırıyor." dedi.
Alemdaroğlu, Zigana piyade tüfeğinin gerek TSK, gerek kolluk kuvvetlerinin farklı amaçlarına ve misyonlarına hizmet edebilecek durumda ve hazır olduğunu söyledi.
İmal edilen prototiplerin testlerden geçtiğini belirten Alemdaroğlu, "Üretilen prototip parçalar birleştirilerek atışa hazır hale gelindiğinde mutlaka belli bir miktarda atış sonrasında bazı iyileştirme öngörüleri ortaya çıkması gerekirken biz ilk atışlarda neredeyse arka arkaya bin fişeği sorunsuzca atmayı başardık. Ar-Ge departmanımızın ve üretimde emeği geçen tüm çalışanlarımızın bu olağanüstü başarıda çok büyük payları var." diye konuştu.
Alemdaroğlu, fabrikada bin 500 civarında mastar kullanılarak üretilen her bir ürünün en ince detayına kadar kontrol edildiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Ürün tamamlama prosesi içerisinde 32 adet kalite kontrol noktamız var. Üretilen her bir ürün bu 32 kontrol noktasının onayını alarak son kullanıcıyla buluşabilmektedir. Tüm bunlara ilave olarak da tüm modellerimizin namlularını soğuk dövme yöntemiyle kendi tesislerimizde üretiyoruz. Soğuk dövme namlu teknolojisi sektörde tüm dünyaca kabul edilen en sağlıklı ve uzun ömürlü namlu üretim teknolojisi olup yaklaşık 12 yıldır kullandığımız bir teknoloji. Tüm bunlar olmasaydı ne 50'yi aşkın ülkeye ihracat yapabilirdik ne de Türkiye piyasasında söz sahibi olabilirdik."
Türk savunma sanayisinin geldiği durumdan ülke adına çok mutlu olduklarını dile getiren Alemdaroğlu, şöyle devam etti:
"Savunma sanayisi çok kritik bir konu ve tüm odağımızı yerli, milli ve özgün tasarım üçgeninde toparlayarak dışa bağımlılıktan kurtulmak adına gecemizi gündüzümüz katıyoruz. Çok başarılı işler yapıldı. Hayal edilen şeyler gerçeğe dönmeye başladı. Bunun çok çok ileri adımları da gelecek ve Türkiye bu anlamda gerçek bir dünya süper gücü olacaktır."
Alemdaroğlu, TİSAŞ olarak üzerlerine düşen ne görev varsa yaptıklarına dikkati çekerek, "Devletimizin bizden beklentilerini karşılamanın yanı sıra bir beklenti olmaksızın biz bir şeyler üretip devletimizin kullanımına sunmak için de gayretlerimiz devam ediyor." ifadelerini kullandı.