Sultan Şehir" Sivas, Ziyaretçilerini Bekliyor

Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait çok sayıda tarihi eserin bulunduğu Sivas, turizmde söz sahibi olmak istiyor İl Kültür ve Turizm Müdürü Pürlü: "Hiçbir yerde böylesine bir tarih zenginliği bulunmaz. Hepsi bir arada ve birbirine yakın.

SEYİT AHMET EKSİK - Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait, farklı mimarileriyle dikkati çeken çok sayıda tarihi eserin bulunduğu Sivas, turizmde söz sahibi olmak istiyor. 

Selçuklular devrinde Da'rül-ala (güzellikler beldesi) ya da Darül-ulema (alimler beldesi) olarak anılan Sivas, adeta bir tarih kenti.

Kent meydanında yer alan Çifte Minareli Medrese, Şifahiye Medresesi ve Darüşşifası, Buruciye Medresesi ve Kaleardı Mahallesi'ndeki Gökmedrese, Sivas'ın geçmişte önemli bilim ve kültür merkezleri arasında yer aldığını gösteriyor.

Sivas'a gelenler, İlhanlılar Veziri Şemseddin Cüveyni tarafından 1271 yılında inşa edilen, süslemeli Taç kapısı ve tuğla çini örgülü iki minaresiyle Sivas'ın simgelerinden olan Çifte Minareli Medrese ile karşısındaki Selçuklu Sultanı 1. İzzettin Keykavus tarafından 1217-1218 yıllarında yaptırılan ve Anadolu'nun ilk hastanelerinden birisi kabul edilen Şifahiye Medresesi ve Darüşşifası'nın ihtişamına ve mimarisine hayran kalıyor.

Bu iki medresenin yanında yer alan, Selçuklu sultanlarından 3. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında 1271'de yapılan Buruciye Medresesi de geçmişin izlerini bugüne taşıyan eşsiz eserlerden biri olarak ilgi görüyor. Medrese, taç kapıdaki taş işçiliğiyle dikkati çekiyor.

Aynı bölgedeki, Osmanlı padişahlarından 3. Murat zamanında Sivas Beylerbeyi Murad Paşa tarafından 1580 yılında yaptırılan ve geçtiğimiz yıllarda restore edilen Kale Camii de Kent meydanındaki tarihi eserleri bütünleyen bir özellik taşıyor.

 

Cumhuriyet'in temelleri burada atıldı

Medreselerin bulunduğu alanın karşısında, 1892 yılında Sivas İdadi'si (lise) olarak yaptırılan, Milli Mücadele döneminde Sivas Kongresi'nin gerçekleştirildiği ve günümüzde Atatürk Kongre ve Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılan bina yer alıyor.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının 2 Eylül-18 Aralık 1919 tarihleri arasında 108 gün kaldığı binanın restorasyonu sürüyor. Binada, kongrenin yapıldığı salon o günkü haliyle korunmaya çalışılıyor.

Sivas ayrıca, Danişmentlilerin en önemli eserlerinden olan, minaresi kendi eksenine 25 derece eğik Ulu Camii, Hazreti Muhammed'in sancaktarı Abdulvahabi Gazi'nin ve Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Şehzade Bayezid ve 3 torunun mezarlarının bulunduğu Abdulvahabi Gazi Camii, Sivas Valisi Alaeddin Paşa tarafından 1805 yılında yaptırılan Paşa Camii, Kanuni Sultan Süleyman'ın vezirlerinden Sivaslı Koca Hasan Paşa'nın yaptırdığı Meydan Camisi'ne de ev sahipliği yapıyor.

Türkiye'nin en uzun nehri Kızılırmak'ın üzerindeki, Selçuklular dönemine ait Eğri Köprü ve Kesik Köprü, tarihi jandarma binası, hanlar ve hamamlar, Mavi çinileriyle ünlü Gökmedrese ile UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Divriği Ulu Camii ve Daruşşifası, kentin tarihini gözler önüne seren önemli eserler olarak, Türkiye'den ve dünyadan ziyaretçileri ağırlıyor.

 

"Hiçbir yerde böylesine bir tarih zenginliği bulunmaz"

İl Kültür ve Turizm Müdürü Kadir Pürlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sivas'ın, Anadolu'nun merkezinde kuzeyden-güneye, doğudan-batıya devam eden yolların kavşağında önemli bir şehir olduğunu söyledi.

Sivas'ın tarih ve kültür şehri olduğunu belirten Pürlü, "Sivas, Anadolu'nun incisi bir şehirdir. Geçmişte bilimin, sanatın, kültürün temellerinin atıldığı, gerçek bir medeniyet şehridir. Sivas'taki bu kültür düzeyinin yüksekliğini geçmişindeki bu zenginliğe bağlayabiliriz" dedi.

Birbirine yakın mesafede bu kadar tarihi esere hiçbir şehirde rastlanılmayacağını belirten Pürlü, "Hiçbir yerde böylesine bir tarih zenginliği bulunmaz. Hepsi bir arada ve birbirine yakın. Meydandaki tarihi eserleri gezdikten sonra medreselerdeki çay bahçelerinin bir köşesine geçip çay yudumlamak dünyalara değer" ifadesini kullandı. - Sivas