Sporun Ekonomiye Katkısı MÜSİAD İzmir'de Ele Alındı

MÜSİAD 100. Genel İdare Kurulu, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu ve Dünya ETNOSPOR Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan'ın katılımlarıyla İzmir'de düzenlendi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 100. Genel İdare Kurulu (GİK) Toplantısı, “Spor Endüstrisi ve Ekonomiye Katkısı” temasıyla MÜSİAD İzmir Şubesi ev sahipliğinde düzenlendi.

Toplantıya; MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu, Dünya ETNOSPOR Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, MÜSİAD Kurucu Başkanı ve Türkiye Kayak Federasyonu Eski Başkanı Erol Yarar, AK Parti İzmir Milletvekilleri Alpay Özalan, Ceyda Bölünmez Çankırı, MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri, MÜSİAD Rize Şube Başkanı Recep Taylan ve Şube Başkanları katılım sağladı.

Toplantı öncesi Genel Başkan Abdurrahman Kaan başkanlığındaki heyet İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’e nezaket ziyaretinde bulundu.

Öğleden sonra başlayan toplantının 1.oturumu; MÜSİAD İzmir Şube Başkanı ve Milli Sporcu Ümit Ülkü’nün moderatörlüğünde, MÜSİAD Kurucu Başkanı Erol Yarar ve Dünya ETNOSPOR Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan’ın konuşmalarıyla başladı.

Geleneksel Sporların Desteklenmesi Kültürel Uyanışa Vesile Oluyor

Sporun kültür taşıyıcı fonksiyonu ve geleneksel sporların önemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bilal Erdoğan, geleneksel sporların desteklenmesinin sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada kültürel uyanış vesilesi olduğunu belirtti.

Okçuluk sporu ile ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, Okçuluk branşında sporcuların madalya alma aşamasına geldiğini aktardı. Erdoğan, "Spor kulübü olarak yaptığımız pratikler dikkate alınıyor. Bir yandan teknolojiyi kullanırken diğer yandan Türk Osmanlı yayının imalatını hayata geçirmeye çalıştık. Okçulukta da başarılı olduk." dedi.

Erdoğan, geleneksel sporları geniş çerçevede düşündüklerini belirterek, geleneksel sporlarla ilgili serüvenin dünya için de değerli olduğunu, yerel sporların dünyanın başka bölgelerinde de ilgi çektiğini anlattı. Dünyada geleneksel sporlarla ilgili ciddi taban bulunduğuna dikkati çeken Bilal Erdoğan, kültürel anlamda ikili ilişkilerin gelişmesinde de sporun payı olduğunu hatırlattı.

“Madalya Almayı Sürdüreceğiz”

Geleneksel sporlarda madalya almayı sürdüreceklerini kaydeden Erdoğan; "Yeter ki milletimiz ilgi göstermeye başlasın, madalya olarak da sonucu almaya başlayacağız. Güreşte yendiğimiz zaman onun mesajı çok daha fazla yankı bulacak." şeklinde konuştu.

Yol Haritası Belirlenmeli

MÜSİAD Kurucu Başkanı Erol Yarar ise iş camiasının önemli ekonomik büyüklüğe sahip spor sektörünü büyütmesi gerektiğini, ilgili kurumların ekonomik kalkınmayı sağlayacak projelere imza atabileceğini kaydetti.

Spor endüstrisi için bir yol haritası yapılması gerektiğine işaret eden Yarar, "Spor çok büyük bir ekonomik değerdir kesinlikle kenara konulamaz." değerlendirmesinde bulundu.

Altınordu Kulübü Önemli Bir Örnek

Toplantının ikinci oturumu ise Genel Başkan Abdurrahman Kaan moderatörlüğünde, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu’nun katılımları ile gerçekleşti.

Bakan Kasapoğlu yaptığı konuşmada, spor ekonomisine büyük önem verdiklerini, diğer bakanlıklarla yerli ve milli üretim temalı toplantılarda spor endüstrisi konusunu ele aldıklarını söyledi.

İzmir'deki Altınordu Kulübü'nün yerli üretim ve altyapıyı teşvik anlamında önemli bir örnek olduğuna işaret eden Kasapoğlu, bakanlık olarak transfer yerine üretimi ve altyapıyı önemseyen kulüpleri teşvik edeceklerini dile getirdi.

Hedef: Sportif Başarı

Sportif başarı ve sporun tabana yayılması noktasında çok pozitif bir ifadede bulunamayacağını belirten Kasapoğlu, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve diğer kuruluşların desteğiyle sportif başarıyı sağlamayı hedeflediklerini vurguladı.

Bakan Kasapoğlu, tesislerdeki gelişimin sportif organizasyonlar konusunda da geçerli olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Hem organizasyon hem tesisler için pozitif durum var ancak bunun ekonomisi noktasında rakamlar apaçık gösteriyor ki ileri noktada değiliz, hak ettiğimiz noktada değiliz. Onca imkâna rağmen demek ki bir şeyler eksik. İnşallah iş birliği ile hem sivil toplum kuruluşlarımızın, müteşebbislerimizin iş birliğiyle bu açığımızı da kapatma noktasında ümit varız. Bunu da en kısa zamanda gerçekleştireceğiz.”

YEP, Makul, İhtiyatlı ve Gerçekçi Bir Yol Haritası Çıkarıyor

Genel İdare Kurulu Toplantısı, akşam gerçekleştirilen Gala Yemeği ile devam etti. Programda konuşma yapan Genel Başkan Abdurrahman Kaan, Türkiye’yi zorlu bir sürecin beklediğine dikkat çekti. Kaan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“2018 yılı bitmek üzere ve görünen o ki bizi hayli zor bir 2019 beklemekte. Geçtiğimiz günlerde paylaşılan YEP, bize bu zorlu süreçte makul, ihtiyatlı ve gerçekçi bir yol haritası çıkardı. Denge, disiplin ve değişim etapları üzerinden bir plan yapıldığını gördük. Bu etaplar sadece makroekonominin değil, bizlerin de tek tek sektör ve firma ölçeğinde geçeceği evreleri işaret etmektedir aslında.

Ekonomiyi oluşturan her kesimin ve her ölçekte ekonomi oyuncusunun öncelikle kendi yapısında bir dengelenmeye ihtiyacı vardır. Defaten söyledim, yinelemekten kaçınmıyorum: plansız bir iş yapma şekli, sonuçları öngörülemez süreçler doğurur.

Sektör ve firma ölçeğinde denge süreçlerimizi ve planlarımızı yeniden gözden geçirmemiz gereken bir döneme giriyoruz. 2018 yılı için 3.8, 2019 yılı için 2.3’lük bir büyüme hedefi, çok iyi analiz edilmesi gereken rakamlardır. Bizler yıllardır sürekli ve büyük ölçeklerde büyüme hızına alışmış haldeyken bu daralmanın etkilerini elbette göreceğiz. Ancak kendi denge süreçlerimizi iyi planlamak ve bu süreç içinde verimliliği esas almak zorundayız.”

“Mevcut Faiz Düzeylerinde Ayarlama Yapılmadan Enflasyonla Mücadelemiz Eksik Kalacaktır”

Faize karşı her zaman hassasiyetle yaklaştıklarını kaydeden Kaan, “Üretim ekonomisinde yana olduğumuzu, faize karşı hassasiyetimizi her daim dile getirdik. Bugün gelinen noktada fikir birliğine varılmış olması hayli umut verici. Faizin enflasyonla mücadelede etkili bir silah olmadığını aksine faizden kaynaklanan maliyetin olduğunu dile getirdik. Faiz enflasyonu kavramını sıkça tekrarladık. Bugün burada yineliyorum, mevcut faiz düzeylerinde ayarlama yapılmadan enflasyonla mücadelemiz eksik kalacaktır. Çünkü yüksek faizle oluşan bir sarmalın içinde dolanma ihtimalimiz var. Faizin yatırım ve tüketim alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdiğini gördük. Bu oranlar ile yatırımın ve üretimin cazip hale gelmesini beklemek sanırım doğru olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Üretim Ekonomisini Şiar Edindik

Üretim ekonomisine yönelik çağrılarını yineleyen Kaan; MÜSİAD olarak üretim ekonomisini şiar edindik. İhracat-Yatırım-İstihdam dedik. YEP ile başlayan süreçte de bu duruşumuzu devam ettireceğiz. Her zaman beyan ettiğimiz gibi, bizler bu süreçte de elimizi taşın altına koymaya hazırız, gönüllüyüz, üretimin ve sermayenin millileştirilmesi ilkesini tekrarlamaktan geri durmayacağız. Çünkü her milli sermaye yerlidir. Ancak her yerli sermaye milli bir karakter taşımayabilir. Üretimde yatırımda ve sermayede milli payı hatırı sayılır şekilde artırmadan bizler mutlak bir başarıdan söz edemeyeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

100.Genel İdare Kurulu; eş zamanlı başkanlar toplantısının ardından sona erdi.