Rize'de Tulum Ve Horon Kurultayı Yapıldı
Rize'de düzenlenen Tulum ve Horon Kurultayı'nda yaşlı tulumcular ile genç tulumcular kaide de anlaşamadı, horonda bir araya geldi.
Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde bu yıl ilki düzenlenen Tulum ve Horon Kurultayı'nda geçmişten bugüne gelen tulum parçaları kayıt altına alınmak istendi. Tulum parçalarının kaydı için bir araya gelen tulumcular, kayıt için tulum çalacak 2 gence parçaların ritmini önce ağızlarıyla söylemeye başladı. Birinin beğendiği ritmi diğeri beğenmeyince ortalık karıştı. Bu kez iş başa düştü diyen yaşlı tulumcular kendilerini sahnede buldu.
Ortalama 60 parçanın kayıta alındığı kurultayda zaman zaman gergin anlar yaşansa da ardından gelen tulum sesi bütün tulumcuları yeniden sakinleştirdi. Gecenin sonunda ise 12 çeşit horon ile katılımcılar hoşça vakit geçirdi.
Tulum ve Horon Kurultayı'nı düzenleyen Çamlıhemşin Eğitim ve Kültür Derneği'nin Başkanı Metin Gültan, amaçlarının atalarından gelen tulum ve horon geleneklerinin gelecek nesillere daha doğru aktarılması olduğunu söyledi. Gültan "Mevcut olan kaideleri kayıt altına almak istiyoruz. Kayıt altına aldıktan sonra CD ile genç arkadaşlarımıza bu kayıtları dağıtacağız. Yaklaşık 55–60 civarında bir parça üzerine çalışıyoruz. Tulumun ve horonun yozlaştığı nı gözlemlemekteyiz. Eski örnekler doğru düzgün olmadığı için herkes yeni nesilden örnek alarak gitmeye çalışıyor ama yeni nesilde de problemler oluşuyor. Bizim sadece tulumla ilgili değil horon vurmayla ilgili de aynı sıkıntılarımız var. Biz mesela sahilin horonunu çok fazla oynayamıyoruz çünkü bambaşka bir horon oynuyorlar. Yani biz eski atalarımızdan geldiği gibi horonu ve tulumu gelecek nesillere aktarmak istiyoruz" dedi.
7 yaşından beri tulum çalıyor
7 yaşından beri tulum çalan 76 yaşındaki tulum ustası Dindar Güner, genç tulumcular ile kendileri arasında fark olduğunu ama herkesin kendi çağını yaşadığından bunun normal olduğunu dile getirdi. Güner "Çok güzel gençler yetişti, onları seviyorum. Çok güzel kardeşlerimiz var. Herkes çağını yaşıyor. Tabi bazı mustarip olduğumuz yerler var. Bazı parçaların otantik yapısı bozuldu. Parçaların mahalli yapısını bozdular. Bu bakımdan çok üzgünüz ama çok güzel tulumcular da yetişti. Dedim ya herkes çağını yaşar, yeni tulumcular onların oynadığı, zevk aldığı şekilde çalıyorlar. Diyemezsin kimseye "onu neden çalıyorsun" diye ama bana sorarsan o tulum ile de benim çağımda oyun oynayamazdılar. Horoncusuz tulum sade bir sestir. Tabi bize zevk veriyor ama şimdiki gençler de kendi çağını yaşıyor" ifadelerini kullandı.
"Tulumda ve horonda kuşaklar arası çatışma var"
İstanbul Üniversitesi Müzikoloji Bölümü'nde master yapan, tulum öğreticisi ve sanatçı Mustafa Gökay Ferah ise Tulum ve Horon Kurultayı ile parçaların kayıt altına alınmasının nesiller arası karmaşanın ortadan kalkmasına yardımcı olacağını dile getirdi. Kuşaklar arası karmaşanın biraz da popüler Karadeniz müziklerinden kaynaklandığını dile getiren Ferah "Bilgi açısından kuşaklar arası bir karmaşa oluşabiliyor. Kuşaklar arası karmaşa oluşması tabi ki popüler Karadeniz Müziği ile de çok ilgili. Bizde sahnede tulumcu arkadaşlarımızın başka havalarla başka isimlerle parçaları çaldığını görebiliyoruz. Bunun önüne bazen geçebilsek de bazen de geçemiyoruz. Aynı karmaşa horonlarda da yaşanıyor. Her kuşak kendi çağını yaşıyor ama belli bir şablonu, belli bir kalıbı var. Belli olmayan 10 ila 15 arasında müzikler var. Onlarda bu kurultayla kayıt alınarak çok güzel bir hale getirilecek ve bütün haline getirildiğinde içinden çıkılmaz haller bir son bulacak" diye konuştu.
Bir başka tulum ustası Remzi Bekar ise gençlerin Hemşin yöresinin ezgilerini çalmadan yörenin dışına açılmasının kendisini üzdüğünü dile getirerek "Gençler biraz beni üzüyorlar. Tulum Doğu Karadeniz Bölgesi'nin, Hemşin'in sazıdır. Hemşin horonlarını, Hemşin kaidelerini, Hemşin türkülerini bilmeden tulum çalan kişi tulumcu değildir. Evvela yörenin ezgilerini bilecek, ondan sonra yörenin dışına açılacak. Gençler yörenin dışına çıkıyorlar ama yörenin ezgilerini çalamıyorlar. Bu beni üzüyor" şeklinde konuştu.