Rize'de Konferans

Müslümanların Bilim ve Medeniyete Katkıları

Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve Gazi Üniversitesi Arap Dili Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız’ın anlatımıyla gerçekleşen konferansta, tarihten günümüze kadar İslam Medeniyeti’nin yetiştirmiş olduğu ilim adamlarının bilim ve sanata olan katkılarından bahsedildi.





Çok sayıda vatandaş ve öğrencinin ilgi gösterdiği konferansa, Rize Valisi Ersin Yazıcı, Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, Garnizon Komutanı Jandarma Kıdemli Albay İsmet Cansaran, İl Emniyet Müdürü Adem Çakıcı, İl Müftüsü Yusuf Doğan, Rize Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu katıldı.

Prof. Dr. Musa Yıldız, konferansın amacının bilim adamı hassasiyeti ile birlikte bilimsel verileri ortaya koyarak tarihe göz atmak olduğunu belirterek, amaçlarının özellikle İslam Medeniyeti’nin katkılarının önemi noktasında gençlerde bir farkındalık oluşturmak olduğunu dile getirdi.

Yıldız konuşmasında, “Medeniyet dünyada bütün milletlerin ortak malıdır. Her toplumun bugünkü medeniyet çizgisinde az çok bir payı vardır. Bu pay sadece batılılara ait değildir. Bu medeniyet paydasında Çin, Mısır, Roma, İslam ve benzeri medeniyetlerin de payları vardır. Medeniyet yarışı uzun koşulu bir bayrak yarışıdır. İslam’ın medeniyete olan katkılarını göz ardı etmek mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Yıldız, İslam alimlerinin ilham kaynağının Kur’an-ı Kerim olduğunu ve ayetleri kendilerine rehber edindiklerini belirtti.





BATILI BİLİM ADAMLARINDAN İSLAM MEDENİYETİNE ÖVGÜ
Batılı bilim adamlarının İslam Medeniyeti’yle ilgili sözlerine ver veren Yıldız, “Batılı meşhur psikolog Gustave Le Bon; “Avrupa’nın bütünüyle karanlık bir vahşet devri yaşadığı sıralarda, İslam’ın hâkim olduğu iki büyük şehirde, Bağdat ve Kurtuba’da yeryüzünü parlak ışıklarıyla aydınlatan iki medeniyet hüküm sürüyordu” ifadelerini görmekteyiz” dedi.

 



KANT DOKTORASINA ‘BESMELE’YLE BAŞLADI
Batının önemli düşünürleri arasında olan Immanuel Kant’ın doktora tezinin başında Besmele olduğunu söyleyen Yıldız, “Batı Felsefesine, Descartes'ten sonra en büyük açılımı getirmiş olan ve Modern Batının anlaşılmasında önemli bir kişi olan Alman filozof Immanuel Kant'ın doktora diplomasının başında 'Besmele' vardır. “Eğer İmam-ı Gazalî olmasaydı, onu incelemeseydim, bu doktora tezini veremezdim.” dediği de rivayet edilmektedir” dedi.





İSLAM ÂLİMLERİNİN BİLİME ETKİLERİ SIRALANDI

-Çiçek ve Kızamık Hastalıkları
Batıda Razes olarak tanının Razi’nin İslam Dünyası’ndaki ilk büyük tabip olarak bilindiğini söyleyen Yıldız, çiçek ve kızamık hastalıklarını ilk bulanın Razi olduğunu ve çeşitli hastalıklarla ilgili eserlerinin batıda 7-8 asır boyunca ders kitabı olarak okutulduğunu vurguladı.
-Musikinin İlimlere Kazandırılması
Farabi’nin musiki itibariyle de Batıya etkisi olduğunu ve Eski Yunan’da musikinin fizik ve tabiat bilimleri arasında geçtiğini, müstakil bir bilim olarak okutulmadığını söyleyen Yıldız, “Farabi, Kitâbu’l-Mûsîkâ el-Kebîr diye bir kitap yazdı. Musiki bu sayede kendi başına bir ilim oldu.  Sol anahtarını ve beş hatlı notayı da ilk defa Müslümanlar kullandılar” dedi.
-Coğrafi Bilimler
Mesudi’nin İslam coğrafyası dışındaki milletlerden ayrıntılarıyla bahsettiğini belirten Yıldız, yazmış olduğu Kitabu’l-Memalik adlı eseriyle batı dünyasını coğrafya bilimi olarak uzun müddet etkisi altında bıraktığını söyledi.
-İbn-i Sina’nın Etkisi
İbn-i Sina’nın Tıb ve Şifa adlı eserlerinin Latinceye çevrilerek uzun yıllar Avrupa’da ders kitabı olarak okutulduğunu kaydeden Yıldız, ayrıca İbn-i Sina’nın yazmış olduğu Hay b. Yakzan adlı hikayesinin doğulu ve batılı edebiyatçılar üzenindeki etkisinin büyük olduğunu, Daniel de Foe’nin Robenson Crusoe adlı eserinin ve Dante’nin İlahi Komedyası’nın bu eserden etkilendiğini söyledi.
-Astronomideki Buluşlar
Biruni’nin matematik, geometri, tıp ve coğrafya gibi alanlarda 113’ten fazla eser yazdığını, asıl başarısının ise astronomi dalında olduğunu belirten Yıldız, Biruni’nin yıldızların yüksekliğini, açılarını ölçen hassas aletler geliştirdiğini ve Dünya çekirdeğinin çapını sadece 15 kilometrelik yanılmayla 6338,8 km olarak tespit ettiğini söyledi.
-Şiir ve Edebiyat
Maarri’nin Arap edebiyatının önemli şairlerinden bir tanesi olduğunu söyleyen Yıldız,”Dante’nin Divina Comedia (İlahî Komadya)’sını yazarken İbn-i Sinâ’nın Hayy b. Yakzân’ından esilendiği gibi, Maarrî’nin Risâletu’l-Ğufrân’ından da etkilendiği açıktır. Hatta hem Maarrî, hem de Dante’nin Endülüslü edebiyatçı İbn Şuheyd’in et-Tevâbi‘ ve’z-Zevâbi‘ adlı eserinden esinlendikleri kaynaklarda ifade edilmektedir” dedi.
-Coğrafyada ilk akla gelen İdrisi
Yıldız konuşmasında doğulu coğrafyacı denince ilk akla gelen ismin İdrisi olduğunu söyleyerek, “İdrisi, dünyanın çeşitli yerlerini gezdi. Onun çizdiği harita on ikinci yüzyılda çizilmesine rağmen dünyanın bugünkü şekline en yakın olan haritalardandır. Yazdığı coğrafya kitabı da uzun yıllar batılı harita ressamları tarafından ufak değişikliklerle kopya edilmiştir” şeklinde konuştu.
-Eserleri Batıda Neredeyse Yasaklandı
İbn-i Rüşd’ün batıda Averros adıyla tanındığını ve tabip olarak büyük bir değere sahip olduğunu ifade eden Yıldız, “İbn-i Rüşd, bir tabip olarak çok tutuldu. Aristo şerhçisi olarak da müstesna bir yere sahip oldu. 13. asrın ortalarında onun bütün eserleri Latinceye çevrildi. Katolik ilahiyatının en büyük ilim adamı St. Thomas’ın eserleri incelendiğinde üzerindeki etkisi açıkça görülmektedir. Batı dünyasında İbn Rüşd’ün etkisi o kadar arttı ki bazı çevreler onu eserlerinin yasaklanmasını dahi talep ettiler” dedi.
-Ali Kuşçu’nun Etkisi
Ali Kuşçu’nun batılı ilim adamları üzerindeki etkisinin daha çok astronomi alanında olduğunu belirten Yıldız, “Özellikle Regiomontanus ve Kopernik üzerinde etkili olmuştur. Batıda Kopernik öncesinde astronomi alanında Batlamyus’un yer merkezli sistemi hakimdi. Kopernik sonrasına güneş merkezli sisteme geçilmiştir. Bu geçişin alt yapı çalışmaları olmadan ortaya çıkması astronomi alanında çalışan bilim adamlarınca soru işaretiyle karşılanmıştır. Oklahoma Üniversitesi bilim tarihi profesörlerinden şu anda Kanada Mcgill üniversitesinde görev yapan Lübnan asıllı Cemil Receb, bu etkileşimi yazdığı makalelerinde belgeleriyle ispatlamıştır. Ona göre  Regiomontanus, al-Magest adlı eserinde Ali Kuşçu’dan alıntı yapmış, ancak kaynak belirtmemiştir. Ancak Regiomontanus, Ali Kuşçu’nun Risâle-i Fethiyyesini nasıl görmüştür? Cemil Receb’e göre Trabzon asıllı Kardinal Bessarion, 1460’da İstanbul’u geri almak amacıyla düzenlenecek olan bir haçlı savaşları için destek aramak üzere Viyana’ya gelmiş ve burada Regiomontanus ile görüşmüştür. Bessarion’un elinde Ali Kuşçu ve diğer Müslüman astronomlarının eserlerinin Yunanca çevirileri olduğunu düşünmektedir” ifadelerine yer verdi

 

BAŞKAN KASAP’TAN TEŞEKKÜR
Konferansın sonunda Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, sunmuş olduğunu bilgilerden dolayı Prof. Dr. Musa Yıldız’a teşekkürlerini sunarak, “Saygıdeğer hocam Prof. Dr. Musa Yıldız’la çok eskiye dayanan bir dostluğumuz vardır. Hocamızın bir hedefinden bahsetmek isterim. Kendisi hayatı boyunca 100 kitap yazmayı hedeflemektedir. Şu an 35 civarında eseri yayınlanmıştır. Kendisine şehrimize gelip bizlere bu güzel bilgileri verdiği için şükranlarımı sunuyorum” dedi.





Konferans sonunda Rize Valisi Ersin Yazıcı, Yıldız’a katkılarından dolayı teşekkür belgesi ve çiçek takdim etti.