Kumaşa nakşettiği Kur'an-ı Kerim'i yüz binlerle buluşturdu
Suriye'deki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye göç eden Hadri, ülkesinde 12 yılda dikiş makinesiyle kumaşa işlediği Kur'an-ı Kerim'i 6 ülkede ve Türkiye'nin çeşitli kentlerinde sergileme imkanı buldu.
Suriye'nin Halep kentinde yaşanan iç savaş nedeniyle 4 yıl önce Türkiye'ye göç eden Muhammed Maher Hadri'nin ülkesinde 12 yılda dikiş makinesiyle işlediği Kur'an-ı Kerim'i, 2012'den bu yana birçok ülkede ve şehirde yüz binlerce kişi görme imkanı buldu.
Kuran-ı Kerim'i, kumaş üzerine nakşeden Hadri, 2000'de başladığı eserini 12 yılda tamamlayarak ilk sergisini İran'da açtı.
Boyu 80, eni 60 santimetrelik 200 kilogram ağırlığındaki 12 ciltten oluşan eserini, 2012'den sonra Suriye, Lübnan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar'da sergileyen Hadri, 4 yıl önce ülkesindeki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye yerleşti.
İşini Bursa'da sürdüren Hadri, İstanbul, Gaziantep, Trabzon, ve Bursa'da birçok kez sergi açarak eserini yüz binlerce kişiyle buluşturdu.
En son sergisini Bursa'daki Ahmet Vefik Paşa Sergi Salonu'nda açan evli ve 3 çocuk babası Hadri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük emeklerle yaptığı Kur'an-ı Kerim'e gösterilen ilginin kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.
Hadri, diğer hattatların aksine, önce kısa sureleri kumaşa işlemeyi denediğini belirterek, "Birçok deneme yaptım ve baktım ki yapabiliyorum, devam ettim. Görenlerin hoşuna gitmeye başladı. Sonra da Kur'an-ı Kerim'in tamamını kumaş üzerine yazmaya karar verdim." dedi.
Hadri, 2000 yılında yazmaya başladığı ayetlerin yazımının bitmesinin ardından eserinin, Suriyeli alimler Şeyh Ahmet Enis, Mustafa Celleddin ve Muhammed Habeş tarafından kontrol edilip onaylandığını kaydetti.
Hadri, eserini almak için birçok kişinin kendisine teklifte bulunduğunu ifade ederek, "Eserimin Türkiye'de kalmasını istiyorum. Amacım, bu sergileri Türkiye'nin tüm illerinde gerçekleştirerek nakış nakış işlenen Kur'an-ı Kerim'i daha çok kişinin görmesi. Birçok ülkede ve şehirde sergilenen eserimi yüz binlerce kişi gördü." diye konuştu.
Eserin, yazım aşaması dışında süsleme ve ciltleme gibi evrelerinden de geçtiğini anlatan Hadri, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu yaptığım, bir sanat aslında. Kur'an-ı Kerim'i işlerken sıradan bir dikiş makinesi kullanıyorum. Sadece el becerimle, başka bir materyal olmadan işliyorum. Her türlü kumaş ve iple yapabilirim. Dört yıldır Türkiye'de yaşıyorum ve öğrenmek isteyen gençlere öğretmek isterim. Türkiye, İslamiyet ile ilgili şeylere çok dikkat ediyor. Kur'an-ı Kerim'in çok güzel muhafaza edileceğini bildiğim için Türkiye'de bir müzede sergilenmesini istiyorum."