Kıdem tazminatında ilk somut adım atılıyor
Bakan Müezzinoğlu, "İnşallah önümüzdeki hafta paydaşlarımızla buna Türk-İş de dahil, ana ilkeler çerçevesinde bakış açılarımızı paylaşmaya başlayacağız" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kıdem tazminatına ilişkin, "İnşallah önümüzdeki hafta paydaşlarımızla buna Türk-İş de dahil, ana ilkeler çerçevesinde bakış açılarımızı paylaşmaya başlayacağız." dedi.
Müezzinoğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve bağlı sendikaların genel başkanlarıyla yapılan Bakanlıktaki "Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü" toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü bazı sendikaların Taksim'de kutlama taleplerinin hatırlatılması üzerine Müezzinoğlu, 1 Mayıs'ın emeğin bayramı olarak yurdun her köşesinde huzur ve güvenlik içinde kutlanabilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Taksim'in emekçiler adına 1977'den bu yana taşınan bir acı olduğunu, o gün orada olağan dışı bir katliamla muhatap olunduğunu ifade eden Müezzinoğlu, bunun unutulmadan emekçinin hakkı ve hukukunun korunması gerektiğini söyledi. Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama kutlamaların Taksim'de olacak ısrarı, güvenlik ve emniyet açısından bir sıkıntı yoksa yapılabilir ama sıkıntı, güvenlik açısından sorun varsa orada önemli olan ülkenin her bir köşesinde bu kutlamaların yapılabilmesidir. Emekçinin bugününü biz, AK Parti olarak zaten tatil olarak da ilan ettik. Türkiye genelinde huzur ve emniyet içinde kutlanabilmesi, anılabilmesi, hakların savunulabilmesi, hakların dile getirilebilmesi ve bu mücadelenin yapılabilmesi anlamında özü budur. Dolayısıyla huzur içinde, bayram şenliğinde taleplerin dile getirildiği güzel bir 1 Mayıs kutlaması olacaktır."
Bakan Müezzinoğlu, 1 Mayıs'taki programını henüz netleştirmediğini, kendisini davet eden sendika olduğunu, bunu değerlendireceğini söyledi.
Türk-İş Genel Başkanı Atalay da 15 Temmuz darbe girişimini gördükten sonra bu yıl 1 Mayıs kutlamalarında en uygun yerin, Ankara olduğuna karar verdiklerini söyledi. Atalay'ın, "1977'yi yapanlar, 15 Temmuz'u yapanlarla aynı yerden besleniyorlar." ifadesi üzerine Bakan Müezzinoğlu, "Aynen katılıyorum." dedi.
Kıdem tazminatı
Bir basın mensubunun kıdem tazminatındaki sürece ilişkin sorusu üzerine Müezzinoğlu, şöyle konuştu:
"İnşallah önümüzdeki hafta paydaşlarımızla buna Türk-İş de dahil, ana ilkeler çerçevesinde bakış açılarımızı paylaşmaya başlayacağız. Alın terinin hakkının korunması birinci önceliğimiz. İki, güvenceli bir sistem olmalı, yani çalışan kardeşimiz alın terinin hakkının emin bir elde olması, üçüncüsü şeffaf olması, görebilmesi. Dört, sürdürülebilir olması. Bu dört temel ilkeyi merkeze alacağız."
"AKPM'nin aldığı karar siyasi bir karar"
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) Türkiye ile ilgili siyasi denetim kararına ilişkin bir soru üzerine Müezzinoğlu, "AKPM'nin aldığı karar siyasi bir karar." dedi.
Reel olarak bu toplumun yüzde 80'inin "kararın haklı bir gerekçesi var" diyebileceği bir gerekçe bulunmadığını dile getiren Müezzinoğlu, bunun arkasındaki stratejik, siyasi, ekonomik kararları da, son yıllarda gördüklerini ifade etti.
Bakan Müezzinoğlu, "Türkiye'yi ve Türk milletini köşeye sıkıştırma taktikleri bunlar. Bu taktiklere bu millet teslim olmaz, kendi dinamikleriyle güçlü şekilde mücadelesini verir. O nedenle biz işimize bakalım. Bu ülkenin standardını yükseltelim." dedi.
AKPM'nin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ne yaptığına bakılması gerektiğine işaret eden Müezzinoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"15 Temmuz sonrası ertesi günü veya ertesi hafta AKPM toplanıp da 'Türkiye'de yapılan bu hain darbe girişiminin karşısında biz demokrasiden yana hukuk devletinden yana milli iradeden yana bir duruş dolayısıyla bu hainleri kınıyoruz, Türkiye'nin arkasındayız' deyip diyemediğine bakmak lazım. O zaman bir ay şok oldular, 'Nasıl oldu da bu darbe girişimi başarısız oldu?' diye üzüldüler, moralleri bozuldu. Sonradan cılız açıklamaları gördük. Dolayısıyla 1977'deki tuzak neyse, 15 Temmuz darbe girişimi de benzer arka plan senaryoların neticesidir. Çok önemli değil, biz bu ülkenin demokrasisini de hukuk devleti olma anlamındaki yolculuğunu da insan hakları anlamındaki duruşunu da her geçen gün daha iyi yapabilme dinamiklerini en iyi ortaya koymuş bir siyasi iktidarız."
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'ye dönüşüne ilişkin bir hazırlık, tören var mı?" sorusunu yanıtlayan Bakan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımız bu partinin kurucusu. Bu partinin misyonunun da vizyonunun da temel direği. Referandumdan sonra resmi sonuçlar açıklandıktan sonra istediği her an partiye üye olabilir. Bu anlamdaki tasarruf yetkisi bir kendisindedir, iki partinin yetkili kurullarındadır ama bu süreç önümüzdeki günlerde netleşir."