Kanser hastalarına umut olacak proje

Türkiye, gelişmiş ülkelerde uygulanan kök hücre çalışmalarını tamamladı. TÜRKKÖK projesini bu ay sonunda başlatıyor.   İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Düzce, Adana, Eskişehir, Gaziantep, Samsun, Kayseri ve Erzurum olmak üzere 12 ilde Kızılay ile birlikte bağış merkezleri kuran Bakanlık, ilk etapta Türk Kızılayı’nın gönüllü kan bağışçıları olan 350 bin kişiden yararlanmayı planlıyor. 16-20 milyon TL’yi bulan sistemle verici bankası oluştururken ASELSAN sistemin yazılımlarını yaptı.   Yılda 3 bin 500 nakil yapılabilecek   Proje kapsamında Türk Kızılayı kanı alacak, 250 TL’lik bir testle doku tipini belirleyecek. Bu veriler bilgi bankasında depolanacak.   Toplanan kanların, altyapıya sahip laboratuvarlarda doku tiplemesi yapılacak. Bu bilgiler daha sonra veri tabanına aktarılacak. Sistemle birlikte yıllık en az 3 bin 500 nakil yapılabilecek. Sağlık Bakanlığı Organ, Doku Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Arif Kapuağası, “İlk etapta Türk Kızılayı’nın 350-400 bin gönüllü vericileri kullanılacak. Gönüllü vericilerin yarısına bile ulaşabilsek bizim için yeterli olacak.   Şu an 703 hastamız kemik iliği nakli bekliyor. Bekleme listeleri oluşturulacak. Kim hangi merkezde kemik iliği bekliyorsa bu online sistemden görülebilecek” dedi.   Haftada üç gün cihaza girecekler   Uygun bir hasta bulunduğunda bağışçı hemen davet edilecek. Aferez cihazına bağlanan bağışçıya bir ilaç verilecek. İlaç, kemik iliğinde bulunan kök hücrelerin kana karışmasını sağlayacak. Aferez cihazı ise kanı alarak kök hücreleri filtreleme işlemiyle ayıracak. Kök hücreler toplanacak. Kemik iliği bekleyen hastaya nakledilecek. Bu yeni, saf ve temiz hücreler hastanın kemik iliğine yerleşecek ve tedavi başlayacak. Bağışçının konaklama, yol ve yemek gibi birçok masrafı ise SGK tarafından karşılanacak.   En gelişmiş cihaz Türkiye’de   Öte yandan Sağlık Bakanlığı dünyanın en gelişmiş aferez cihazlarını kullanacak. Dünyadaki cihazlar sistemdeki kayıtlı kök hücrenin hangi hastaya yaradığını göstermek için binlerce hasta ismi çıkarıyor. Hekimler bu binlerce isim arasından bazı testler yaparak eleye eleye tek isme kadar indiriyor. Ancak Türkiye, sahip olduğu gelişmiş cihaz sayesinde hastaya nokta atışı yapabiliyor. Böylece Türkiye hem zamandan hem de test maliyetinden kurtuluyor.