Doğu Karadeniz'deki Üniversiteler ABD'nin Kudüs Kararını Kınadı
ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına ilişkin kararı Rize, Bayburt, Giresun ve Trabzon'daki üniversiteler kınadı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve Tel Aviv'deki büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıma kararına, üniversitelerden tepki geldi.
- Rize
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamada ise söz konusu kararın uluslararası hukuk ile ilgili BM kararlarının açık bir ihlali olduğu belirtildi.
Kudüs'ün İsrail tarafından ilhakının uluslararası toplum ve BM tarafından reddedildiği kaydedilen açıklamaya, şu ifadelere yer verildi: "Filistin'in bağımsızlığını kazanması tarihi, vicdani ve beşeri bir zorunluluktur. Bölgede barış ve istikrar bakımından olumsuz yansımaları olacak bahse konu karar, barış zeminini tamamen yok etme riski taşımaktadır. ABD yönetimini son derece olumsuz sonuçlar doğuracak bu yanlış kararı gözden geçirmeye ve Kudüs'ün çok kültürlü kimliğine ve tarihi statüsüne zarar verecek hesapsızca adımlardan kaçınmaya çağırıyoruz. Filistin'de, Suriye'de, Mora'da, Cezayir'de, Doğu Türkistan'da, Etiyopya'da, Bosna'da ve Arakan'da yaşanan kıyımlar gözümüzün önünde iken terör ve İslam dininin aynı cümlede zikredilmesinin vahşi ve saldırgan bir medeniyetin kullandığı bir algı aracı olduğunu çok iyi biliyoruz. Müslümanların hunharca katledildiği, sessiz kalan güçlünün haklı olduğu bir Uluslararası Hukuk Sisteminin ve onun ikiyüzlü kullanışlı araçlarını reddediyoruz.
Tüm dünyaya hatırlatmak isteriz ki Türkiye okyanus ötesinden iftira, tiyatral operasyonlar ve karalama kampanyalarıyla engellenmek istense de dün olduğu gibi bugün de din, dil ve ırk ayrımı yapmaksızın mazlumların ve mağdurların hakkını savunmaya daha gür sesle devam edecektir. Kendilerini dünyanın efendisi, dünyanın diğer kalanını da kölesi olarak gören, kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımayan bencil, vahşi ve saldırgan medeniyetin mensuplarını insanlığa davet edip bu sorumsuz açıklamayı yok hükmünde sayıyor ve şiddetle kınıyoruz."
- Bayburt
Bayburt Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamada, ABD Başkanı Trump'ın, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul etmesi kararını ilan etmiş bulunmasının, dünyada güç ve tahakkümün değil de insan haklarına, hakka ve adalete inananları, özellikle de Bayburt Üniversitesi camiasını derinden üzdüğü belirtildi.
ABD'nin bu kararı farklı sonuçlara meydan vermeden yeniden gözden geçirmesi istenen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kudüs'ün statüsüyle ilgili ABD'nin almış olduğu bu kararın, medeniyetlerin çatışması gibi bir dünya felaketine sebep olabilecek bir mecraya dökülmeden, daha çok gözyaşı ve kan akmasına meydan verilmeden, ivedilikle gözden geçirilmesini ve uluslararası hukukun belirlediği çerçevede diplomatik müzakerelerle krizin giderilmesini talep ettiğimizi, Bayburt Üniversitesi Senatosu olarak kamuoyuna ilan ediyor, alınmış bulunan söz konusu kararı kınıyoruz."
- Giresun
Giresun Üniversitesi Prof. Dr. Cevdet Coşkun, yazılı açıklamasında, sadece Müslümanlar için değil, tüm semavi dinlerin kutsal şehri olarak kabul edilen, Mekke ve Medine'den sonra İslamiyet'in vazgeçilmezi olan Kudüs'ün, Birleşmiş Milletler kararları dahil birçok uluslararası antlaşmanın hiçe sayılarak statüsünün değiştirilip İsrail'in başkenti yapılması çabalarını şiddetle kınadığını belirtti.
Coşkun, bölgede yaşanan birçok olumsuzluğun görmezden gelinerek ABD tarafından gerçekleştirilen bu girişimin, başta bölge barışını ve nihayetinde dünya barışını olumsuz etkileyeceği gibi yıllardır sürdürülen iki devletli çözüm arayışlarını da sekteye uğratacağını kaydetti.
- Trabzon
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) kararı, uluslararası hukuk ve anlaşmalar, insan hakları, din ve vicdan özgürlüğü hiçe sayılarak, üç semavi dinin kutsal şehri, kadim tarihi, kültürel ve dini kimliği ile insanlığın ortak mirası olan Kudüs'ün statüsü değiştirilerek, İsrail'in başkenti ilan edilmesi girişimini şiddetle kınadıkları ve reddettikleri vurgulandı.
Açıklamada, "Böyle bir girişimin, temin edilmesi acil bir zorunluluk haline gelen bölgesel ve küresel barışa hiçbir katkı sağlamayacağının bilinmesini isteriz." ifadesine yer verildi.