CHP Grup Başkanvekili Altay: Rize, Erdoğan'a Fren Koyacak
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın memleketi Rize'den Erdoğan'a yüklendi. Erdoğan'ın ülkeye 3. Krizi yaşattığını savunan Altay, Rizelilerin freni patlamış kamyona fren olmak görevini yerine getireceğini söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Rize İl Başkanlığı tarafından il ve ilçe belediye başkan adayları ile belediye ve il genel meclis üyesi aday tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıda bir konuşma yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 terör örgütü olan FETÖ, IŞID ve PKK’ya yardım ve yataklık yaptığını söylemesine rağmen Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na dava açmaya cesaret edemediğini vurguladı. Erdoğan’ın milletin sırtında bir kambur olduğunu ve Türkiye’nin tarihindeki 3. Büyük ekonomi krizini Erdoğan ile yaşadığını savunan Altay, milletin 31 Mart’ta saray sosyetesiyle yüzleşeceğini ifade ederek, “Rize’nin de evladına, Tayyip Erdoğan’a sen işin tadını kaçırdın. Sana bir fren lazım. Freni patlamış bir kamyon gibisin değil bir fren koyacağına, bir fren pedalı koyacağına eminim. Eğer Tayyip Erdoğan’ı Rize seviyorsa, 31 Mart’ta bu freni patlamış kamyona fren olmak görevi Rize’ye yakışır, Rize’ye yakışır.” dedi.
İsmail Kahraman Kültür Merkezinde düzenlenen toplantıya CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, İYİ Parti Rize İl Başkanı Av. Ayşegül Özyanık, CHP Rize Belediye Başkan Adayı Ayhan Akyüz, Eski İl Başkanı Mesut Rakıcı, Eski Milletvekili adayları Av. Remzi Kazmaz ile Kemal Özgür Kahraman, CHP’nin il ve ilçe belediye başkan adayları ile belediye ve il genel meclis üyesi adayları, Millet İttifakı yapılan yerlerdeki İYİ Parti belediye başkan adayları ile belediye ve il genel meclis üyesi adayları, STK temsilcileri, CHP ve İYİ partililerle vatandaşlar katıldı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın babaocağında yaptığı konuşmada Erdoğan’ı sert sözlerle eleştirirken, eleştirilerden AK Parti ile ittifak yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de nasibini aldı.
Altay konuşmasında önümüzde zor bir seçim sürecinin bulunduğunu ve bu zorlu seçim sürecinde Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketinde CHP’li adayların işinin biraz daha zor olmasına rağmen zevkli olduğunu ifade ederek, “Zevki nerede? Zevki şurada. Erdoğan’ı seven var, sevmeyeni var. Bu Rize için de geçerli. Ama Erdoğan’dan korkulmadığını, korkmadığınızı, cesurca, bileğinizle, yüreğinizle, beyninizle, bilginizle, içinizdeki insan, vatan sevgisiyle, Atatürk sevgisiyle, Türkiye Cumhuriyeti için, doğrular için, iyilik için, devletin, milletin, bireyin, Rize’nin, Rize’nin ilçelerinin köylerinin geleceği için cansiparene bir mücadele veeceksiniz ve cesaret galip gelecektir. Mücadelenizi şimdiden kutluyorum” dedi.
Türkiye’nin tarihindeki 3. Ekonomik krizi yaşadığını savunan Altay, “Erdoğan’ı bir telaş sarmış bunu herkes görüyor ve kendi ürettiği, kendi beceriksizliğinden, basiretsizliğinden sebep Türkiye Cumhuriyet tarihimizin 3. en büyük krizini yaşıyor. Kendisi de bu krize manipülasyon diyor, türbülasyon diyor, bir türlü kriz diyemiyor ve milletin de kriz kavramını kullanmaması için işte Bay Kemal diyor, Pensilvanya diyor, FETÖ diyor. Korkunun ecele faydası yok. Cumhuriyet tarihinde 3. ekonomik krizi yaşıyoruz. Birincisi 2. Dünya savaşı esnasındaydı. Edirne’ye kadar 2. Dünya Savaşının barut kokuları dayanmıştı. Merhum İsmet Paşa çok büyük bir komutan, asker olduğunu gösterdiği gibi çok büyük bir diplomat da olduğunu göstererek Allahım ondan razı olsun Türkiye’yi o savaştan muaf tutmak suretiyle bugünkü Türkiye’nin elimizde kalmasının en büyük mimarıdır. Bu sebeple ekmek kuyruğu oldu bir kere olsun. 70’lerde petrol krizi vardı dünyada. Bütün dünyada petrol krizi vardı. Ütüne rahmetli merhum Ecevit’in o antiemperyalist duruşuyla Kıbrıs çıkartmasından kaynaklı olarak Amerika ve Avrupa ambargosu vardı ve krizde vardı. Ben o zaman kuyruğa girdim. Şimdi ne var da kriz var? Ne oldu? Savaş mı var, ambargo mu var, petrol krizi mi var, buhran mı var, bunalım mı var? Bir tek şey var. Milletin sırtında bir kambur var. Bu kamburun adı üzülerek söyleyeyim Recep Tayyip Erdoğan’dır. İkide bir PKK diyor. Rize’den kendisine memleketinden sesleniyorum Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’a ilk sayın Öcalan diyen sensin. Dün Rize’deydin. Önce Rize başta olmak üzere 81 vilayetten -eğer böyle ise evet öyle- özür dile. Sen Man adası deyince Kemal Kılıçdaroğlu’na dava açtın. Ben diyorum ki Kemal Kılıçdaroğlu sana 3 tane suçta bulunuyor, seni 3 şeyle itham ediyor. Kim ediyor? Kemal Kılıçdaroğlu ediyor. Ne diyor? Recep Tayyip Erdoğan IŞID’e yardım ve yataklık yaptı diyor. Ne diyor? Recep Tayyip Erdoğan PKK’ya yardım ve yataklık yaptı diyor. Ne diyor? Recep Tayyip Erdoğan FETÖ’ye yardım ve yataklık yaptı diyor. Bizi Kandille Pensilvanyayla PKK ile ilişkilendiriyorsun da Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki 3 büyük terör örgütüne Recep Tayyip Erdoğan yardım ve yataklık yaptı diyor. Niye dava açmıyorsun? Her şey için dava açıyorsun da Kılıçdaroğlu’na. Bunun için niye dava açmıyorsun? Ey devletin savcıları, güya savcılar nerdesiniz? Ben şimdi desem bu Saltuk FETÖ’cü, bu Saltuk PKK’lı desem hemen bunu içeri alırlar soruştururlar bu savcılar. Bu ülkede bir tane namuslu savcı yok mu? Sayın Kılıçdaroğlu sen böyle böyle diyorsun ver bakayım bunun belgelerini diyebilecek bir savcı yok mu kardeşim? Böyle bir şey olur mu?” diye konuştu.
CHP’li Grup Başkanvekili Altay, ülkede beka sorunu bulunmadığını huzur sorunu bulunduğunu ifade ettiği konuşmasında Erdoğan’ın ülkeye korku aşılamakta olduğunu ve korku dolu bir ortamda seçime götürmek istediğine vurgu yaparak, şunları kaydetti: “Korku ikliminde toplumu seçime götürmek istiyorlar. Bunun bir sebebi şu: Ülke öyle bir hale geldi ki milletin beka sorunu yok, milletin huzur sorunu var, huzur. Meydandaki, sokaktaki her 4 gençten biri işsiz. İşsiz insan sudan çıkmış balık gibidir. Yazıktır günahtır. Türkiye, ekonomik olarak büyük bir ülke. Dünyanın en büyük ekonomisine sahip 20 ülkesinden biriyken 4 gençten biri işsizse bu ülkede bir sorun vardır. Bu ülkenin yönetiminde bir sorun vardır. Türkiye’de yaşayan 82 milyon insanın 70 milyonu hayat pahalılığından şikayet ediyorsa Türkiye’de sorun vardır. Hatırlayın 7 Haziran 2015 ile 1 Kasım 2015 arasında Türkiye’de bomba patlatmayan terör örgütü kalmadı. IŞID’i ayrı, PKK’sı ayrı, DAEŞ’i ayrı. Bu ülkede yaşayan 82 milyonun tamamı terör örgütünün açık hedefi haline geldiyse işte burada herkesi bir tutması lazım. İşsizlik, hayat pahalılığı, terör. Bu millet, AK Parti’yi seven, Erdoğan’ı sevenler dahi bu 3 şeye daha fazla direnemez. Yani onun için Rize’de 10 kişinin alınacağı işe 12 bin 800 kişi başvurmuş. Ey Rize evladındır. Seversin sevmezsin bilmem ama evladının hırsı aklının bir kilometre ilerisinden gidiyor. Evladın deniz kenarında hırsı Kaçkar’ın tepesinde. Gel evladına bir ayar ver. Rize evladını seviyorsan Tayyip Erdoğan’ı seviyorsan bu seçimde CHP ve millet ittifakına verilecek her oy Tayyip Erdoğan’ın da hayrınadır, onun Kaçkarın tepesindeki hırsını sahildeki aklının hizasına getirir ve hem Rize kazanır hem Türkiye kazanır.”
Altay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu seçimler sadece bir yerel seçim değildir. Sayın İYİ Parti il başkanım da burada. İYİ Parti il başkanım nezdinde Rizeli ve bütün İYİ partili hemşehrilerimi, sayın Meral Akşener nezdinde de Türkiye’deki bütün iyi partili vatandaşlarımı kutluyorum çünkü iftiraya, yalana, tehdite şantaja boyun eğmediler boyun eğmiyorlar. Ama sayın Bahçeli değil miydi ‘herkesten cumhurbaşkanı olur bundan olmaz’ diyen. Bu nedir ya tek davası Türk milliyetçiliği olan sayın Bahçeli’ye soruyorum. İhanet insanın içinde varsa genetik olur. Geçmez, düzelmez. Sayın Bahçeli sen demiyor muydun ‘Recep Tayyip Erdoğan ihanet odaklarının ihanet şebekelerinin maşası, çözüm sürecinde Türkiye’nin bekasına, devletin vatanın bayrağın birliğine en büyük ihaneti yapan Tayyip Erdoğan’dır’ demiyor muydun. Dün ihanet eden yarın da eder. Sayın Bahçeli ‘her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldım’ diyen Tayyip Erdoğan’a esip gürlüyordun.Milliyetçiliği dün ayaklar altına alan yarın da alır. Sayın Bahçeli nereye milliyetçilik yaptığını bil, nereye sahip çıktığını bil, senin sahip çıktığın bayrak Türkiye Cumhuriyeti değil öyle olsa senin sahip çıktığın bağımsızlık olsa, senin sahip çıktığın yerlilik millilik olsa andımız için yeniden getirilen teklife niye AK Parti ile hayır dedirttin, niye Erhan Usta’yı görevden aldın, niye aldın? Bu kadar yerlisin, bu kadar millisin Sakarya’daki tank palet fabrikasını içindeki askerlerle subaylarla birlikte Katar emirinin emrine satan bu Tayyip Erdoğan’dan nasıl yerlilik, nasıl millilik beklersin? Ayıptır günahtır. Ayrıca vallahi Zaytung pes demiş. Zaytung pes diyor pes. Tank paleti özelleştirip patlıcan biberi devletleştiren bir devlet başkanı var diye haber yapsak zaytunga yakışır bir haber olurdu ama şimdi Türkiye’de hepimiz için bir utanç meselesi oldu.”
31 Mart’ta milletin saray sosyetesiyle yüzleşeceğine ve Rize’nin Erdoğan’a fren koyacağına inandığını kaydeden Altay, 31 Mart’ta freni patlamış kamyona fren olmak görevinin Rize’ye yakışacağını belirterek, konuşmasını, “Memleket darda millet zorda. Hepimiz Rizelisi Sinoplusu İstanbullusu Antalyalısı Diyarbakırlısı aynı bayrağın altındayız, aynı geminin içindeyiz, aynı kaderi paylaşıyoruz. Şunlar siyasetin konusu olmasın: Yerlilik, millilik, milliyetçilik, inanç kaadiyeti, ırk kaadiyeti, yaşam tarzı siyaseti olmasın. Bu Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülüktür ve kimse unutmasın baş örtmekle laiklik elden gitmez, baş açmakla da din elden gitmez. Bu millet dinini de diyaneti de bayrağını da kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ünü de bilir bağlıdır sonuna kadar korur.
Türkiye’nin bir beka sorunu yok. milletin huzur sorunu var. Tayyip Erdoğan’ın da kendi geleceğiyle ilgili çok derin bir endişesi var. Bu anlayış içerisinde bu yerel seçimlerde vatandaşlarımızın bir yüzleşme yapacağını görüyorum. Şurada Terme’de 2,5 aylık Kübra bebek açlıktan öldü. Bu toplum Kübra bebekle yüzleşecek. Şurada Van’da Ömer bey 3 yaşındaki oğlunu çuvala koyup 16 kilometre ötede savcının ayağına cesedini getirdi. Bu millet bununla da yüzleşecek ve bizi patates soğan kuyruklarına sokup bide bu kuyruklar için varlık kuyrukları deyip milletin aklıyla alay edenlerle de bu millet yüzleşecek ve Rize dahil İstanbul’u beton ormanlarına çevirenlerle de bu millet 31 Mart’ta yüzleşecek. Ve çölden ekmek toplayan annenin durumuyla da bu millet 31 Mart’ta yüzleşecek. Saray sosyetesiyle de bu millet 31 Mart’ta yüzleşecek. Bundan adım kadar eminim. Ben Rize’nin de evladına, Tayyip Erdoğan’a sen işin tadını kaçırdın, sana bir fren lazım, freni patlamış bir kamyon gibisin değil bir fren koyacağına, bir fren pedalı koyacağına eminim. Eğer Tayyip Erdoğan’ı Rize seviyorsa 31 Mart’ta bu freni patlamış kamyona fren olmak görevi Rize’ye yakışır, Rize’ye yakışır. Bütün adaylarımıza ve sizlere çok başarılar diliyorum.” diyerek tamamladı.