CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke Rize'de
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, "Siyasetin dili bizleri ayrıştıran, kutuplaştıran, farklılıklarımızı sürekli olarak anımsatan bir dil olduğu sürece, toplumsal barışın ilan edilmesi mümkün değil" dedi.
Milletvekili adaylarına destek vermek için Rize'ye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Tek Gıda-İş Sendikası Konferans Salonu'nda partilere hitaben yaptığı konuşmada, 7 Haziran'dan sonra bir düğmeye basılmış gibi Türkiye'de toplumsal barışın kaybedildiğini belirterek, Türkiye'nin farklılıklarla yaşayan bir ülke olduğunu ifade etti.
Selin Sayek Böke, "Gözlerinin rengi farklı, saçının rengi farklı, boyu farklı, etnik kimliği farklı, konuştuğu diller bazen farklı, inançları farklı ve yaşam tarzı farklı olabilir. Bu farklılıklar olduğu için zengin bir Türkiye. Yıllardır siyasetin dilini bu farklılıklardan kurtulmak isteyen, farklılıkları bize anımsatan, bunları harmanlamaktansa ve birer zenginlik göstermektense bir zafiyete dönüştüren bir siyasi yapı var. Bizim barışmamız gerekiyor. Birbirimizle barışmamız gerekiyor. Birbirimizin gözünün içine bakarak iş yapabilmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Türkiye'deki toplumsal barış sorununun toplumdan kaynaklı olmadığını savunan Böke, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Toplumumuz, birlikte yaşama kültürünü çok doğal yaşayan bir toplum. Buradaki temel sorun siyasetten kaynaklanıyor. Siyasetin dili bizleri ayrıştıran, kutuplaştıran, farklılıklarımızı sürekli olarak anımsatan bir dil olduğu sürece toplumsal barışın ilan edilmesi mümkün değil. Oysaki siyasetin temel dili, etnik kimliği, inancı, yaşam tarzı ve Türkiye coğrafyasının hangi zengin köşesinde doğmuş olursa olsun, her vatandaşına eşit yaklaşan, vatandaşının kimliğinden bağımsız sorununu çözme gayreti gösteren bir yaklaşımdır."
CHP'nin 7 Haziran seçimine giderken toplumsal barışı nasıl inşa edeceğini gösterdiğini anlatan Böke, şunları söyledi:
"Biz birbirimizden faklı olabiliriz ama farklılıklarımızla zenginiz. Farklılıklarımıza rağmen ortak bir noktamız var. O da ekonomik, sosyal huzur ve refahtır. 'Eğer siyaset bu farklılıkları malzeme etmekten çıkar, ortak sorunumuza odaklanırsa Türkiye hızla barışacak, kalkınacak ve zenginleşecektir' dedik. 7 Haziran'da biz bunu söyledik. 1 Kasım seçimlerinde iktidar dahil herkes ekonomi konuşuyor. CHP'nin iktidarının, 7 Haziran seçimleriyle başladığının en somut göstergesi budur. Biz 'ekonomi' dedik. Şimdi bütün siyaset ekonomi konuşuyor. CHP bu anlamda bir lider, önder ve iktidar olduğunu ortaya koymuştur."