Çaykur'dan Bazı Basın Mensuplarına Uyarı

23 Ağustos 2014 cumartesi günü düzenlemiş olduğum basın toplantısında hiçbir şekilde Türk hava Yolları'nın değerli iki yöneticisi Sayın Temel KOTİL ve Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hamdi TOPÇU beyle ilgili hiçbir ifadem olmamıştır.

Basın toplantımızda sadece çay ve çayla ilgili, DİDİ ile ilgili, beyaz çayla ve üretimine yeni başladığımız testlerini yürüttüğümüz Stevia bitkisi le ilgili açıklamalarım olmuştur.


Sanki basın toplantımızda konuşulmuş gibi bazı basın mensupları tarafından konuşmadığım sözler haber olarak kamuoyu ile paylaşılmıştır. Türk Hava Yolları ve Türk Hava Yolları’nın yöneticisi iki değerli hemşerimiz, kardeşimizle ilgili toplantının akabinde basın mensupları ile gerçekleştirdiğimiz kahvaltı esnasında bir gazetecinin sorusu üzerine bazı cevaplarımız oldu. Bunlardan birincisi: “Türk Hava Yolları’nda neden ÇAYKUR çayı içilmiyor, başka bir firmanın çayı içiliyor? Böyle bir uygulama doğru değil” tarzında bir soruydu. Ben bunun doğru olmadığını, Türk Hava Yolları’nda ÇAYKUR’un çayının ikram edildiğini bu gazeteci arkadaşa ifade ettim. Akabinde ise ikinci soru olarak ise DİDİ’nin Türk Hava Yolları’nda ikram edilmediğini, neden ikram edilmediğini sordular. Yani bu soruyu biraz da bizleri suçlayacak şekilde ifade ettiler. Bende, gerek Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi TOPÇU Beye, gerekse Genel Müdür Temel KOTİL Beye sözlü ve yazılı olarak bir milli markamız olan DİDİ’mizin Türk Hava Yolları’nda ikram edilmesi gerektiğini ifade ettiğimi, bunu yazılı talep ettiğimizi ama henüz DİDİ’mizin Türk Hava Yolları’nda ikram edilmediğini, gerek hemşerilerimizin ve gerekse milletimizin ki Milli ürün olan DİDİ’mizi yine bir milli şirketimiz olan Türk Hava Yolları’nda bulmak istediklerini ifade ettiklerini söyledim. İfadelerim bu kadardır. Yani sadece bu çerçevede söylenmiş sözlerdir.


Ama maalesef bazı yerel televizyonlarda ve bazı basın organlarında: “Sütlüoğlu iki Rizeliyi hedef aldı, THY’nin iki yöneticisini kınadı, hedef tahtasına oturttu, İki Rizeli DİDİ’ye sahip çıkmadı diye itham etti” tarzında benim ağzımdan çıkmayan, söylemediğim ifadelerle üstelik te basın toplantısında söylenmiş gibi çarpıtılarak ve çok yanlış bir şekilde kamuoyuna aksettirildi. Bunların hepsi yanlıştır.

Basın toplantısında Türk Hava Yolları ve Türk Hava Yolları’nın yöneticileri ile ilgili hiçbir şey söylemedim. Sadece sohbet esnasında sorulan sorulara yukarıda belirttiğim şekilde cevap verdim. Yani Türk Hava Yolları’nda ÇAYKUR çayı ikram edildiğini ancak DİDİ’mizin henüz Türk Hava Yolları’nda ikram edilmediğini, bununla ilgili konuşmaların, görüşmelerin ve müracaatların olduğunu ifade ettim. Sözlerim bu çerçevede ve bu kadardır.

Kaldı ki Türk Hava Yolları bizim milli markamızdır, gururumuzdur. Özellikle iki değerli hemşerimizin Sayın Hamdi TOPÇU ve Temel KOTİL yönetiminde Türk Hava Yolları çok iyi bir noktaya gelmiştir. Bundan hepimiz büyük mutluluk ve onur duymaktayız. Bu değerli arkadaşlarımızın aleyhine benim bir şey söylemem zaten mümkün değildir. İkisi de benim çok değerli arkadaşlarım, dostlarım, çok değer verdiğim insanlardır.

Türk Hava Yolları ve ÇAYKUR öne çıkan iki önemli milli markamızdır. Biz her zaman iki kurum olarak birbirimize destek olmaya, koordineli bir şekilde çalışmaya gayret ediyoruz. En kısa zamanda DİDİ’mizin de Türk Hava Yolları’nda ikram edileceğine de inanıyoruz.

Ben yanlış ifadelerle çarpıtılmış haberlerin bu şekilde düzeltilmesini ve özellikle de Türk Hava Yolları ve Türk Hava Yolları’nın iki değerli yöneticisi aleyhine böyle bir kampanyanın benim üzerimden yürütülmesine izin vermeyeceğimi kamuoyuna ifade etmek istiyorum.


Benim haberlerde iddia edildiği gibi kimin milletvekili olacağı konusunda derdim yok. Öyle bir hesabımda yok. Bunu defaten söyledim. Şuanda ÇAYKUR’a yoğunlaşmış durumdayım. Burada çok önemli projeler hayata geçirdik. Önemli başarılara imza attık. Bundan sonrada yapacağımız çok önemli işler var. Biz bunlar ile uğraşıyoruz. Milletvekilliği hesabı yapmıyoruz. Eğer milletvekilliği hesabı yapsaydım 2011 seçimlerinde aday olurdum. Aday olmadım müracaat dahi etmedim.

Milletvekilliği hatta bunun ötesinde bakanlık da yaptım, daha öncesinde belediye başkanlığı yaptım. Ben devlet umuru görmüş bir insanım, bu makamlar bana nasip oldu. Bu bahsedilen makamların benim açımdan çokta büyük bir cazibesinin olmadığını ve bu konuda diğerlerinin yaptığı gibi bir takım hesaplar içine girip bir takım ayak oyunlarına başvurmak gibi bir olayın benim hayatımda olmadığını ve olmayacağını çok açık ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum ve saygılarımı sunuyorum.