Bahçeşehir Koleji Öğrencisi Sağlık Çalışanları İçin "Temassız" Ateş Ölçer Üretti
Özel Trabzon Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencisi 16 yaşındaki Altemur Çavuşoğlu, sağlık çalışanları için "temassız" ateş ölçer üretti.
Türkiye'de yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) ilk ölüm vakasının açıklanmasının ardından ateş ölçer yapmak için çalışmaya başlayan 16 yaşındaki Özel Trabzon Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencisi Altemur Çavuşoğlu, hasta ile teması sıfıra indiren ve verileri Wi-Fi üzerinden toplayan "Belen" ismini verdiği cihazın üretimini tamamladı.
Trabzon'da Özel Trabzon Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi'nde öğrenim gören ve Kovid-19 salgını nedeniyle eğitime verilen arayı boş geçirmek istemeyen 9. sınıf öğrencisi Altemur Çavuşoğlu, hastalık nedeniyle yaşanabilecek mağduriyetleri giderebilmek için proje yapmaya karar verdi.
Çevresindeki doktor yakınlarıyla görüşen Çavuşoğlu, hastalığın bulaşmasında en önemli konunun teması sıfıra indirmek olduğunu öğrendi.
Sağlık görevlilerinin yoğun bakım ortamındaki hastaların ateşlerini sürekli ölçmesi nedeniyle temassız bir ateş ölçer cihazı tasarlama kararı alan Altemur, öğretmenlerinin de desteğiyle çalışmalarına başladı.
Sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle çalışmalarının çoğunu evde sürdüren Altemur Çavuşoğlu, yaklaşık 2 aylık süre sonunda, hastanın koltuk altından alınan sıcaklık değerlerini Wi-Fi üzerinden bilgisayara anlık aktaran "Belen" adını verdiği cihazın üretimini tamamladı.
Bilgisayara aktarılan verilerin işlenmesinde kullanılan yazılımı da öğretmenlerinin desteğiyle hayata geçiren Çavuşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmalarına başlamadan önce sürekli araştırma yaptığını ve çeşitli kaynakları sorguladığını söyledi.
Çavuşoğlu, hastanın koltuk altına takılan bant içerisindeki ısı ölçerin anlık ve istenilen zamanlarda vücut sıcaklığını ölçerek bilgisayara aktardığını, böylelikle hemşire ya da doktorların sürekli olarak hastanın ateşini ölçmek zorunda kalmayacağını belirtti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, Türkiye'de koronavirüsten ilk ölüm olayını açıklamasının ardından çalışmalarına başladığını ifade eden Çavuşoğlu, "Doktorlara danışarak daha çok ilerlemeye çalıştım. Onlara hastanelerde ne gibi tedavi yöntemleri uyguladıklarını sordum. Hastaların ateşlerinin saat başı ölçülmesi gerektiğini öğrendim. Ben de teması en aza indirebilmek için bir proje yaptım." diye konuştu.
- "Wi-Fi ile kapalı alanlarda 75 metreye kadar sinyal alımı sağlanıyor"
Çavuşoğlu, kısa bir süre içerisinde cihazın şehirde tedavi gören bazı hastalarda test edileceğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Projeyi, hatalarınızdan ders çıkartarak geliştirmeye çalışıyorsunuz. İlk başladığımda bir bluetooth modülü kullanıyordum ama bu, kapalı alanlarda 15-20 metre mesafede çekebiliyordu. Yoğun bakım ve sağlık çalışanlarının bulunduğu alan arasında güçlü kapılar bulunuyor. Bu kapılardan da bu sinyallerin geçmesi çok mümkün değildi. Özellikle öğretmenlerim bu noktada Wi-Fi kullanmamın daha iyi olacağı yönünde uyarılarda bulundular. Şimdi Wi-Fi ile kapalı alanlarda 75 metreye kadar sinyal alımı sağlanıyor. İkinci kısımda ise bilgisayarda tasarladığımız arayüz var. Hastanın sıcaklık değeri yer alıyor. 38,5 sıcaklığın üzerinde, hastanın hemen yan tarafında kırmızı bir uyarı yer alıyor. Ölçüm grafiği de hastanın girişinden şu anki durumuna kadar değerler yer alıyor."
- "Belen" isminin anlamı
Cihazı kapatan kutuyu lazer yazıcı ile kendisinin tasarladığını anlatan Çavuşoğlu, 40 lira maliyetle ürettiği ateş ölçerin seri üretime geçmesi halinde, hastanelerde faydası olacağını düşündüğünü söyledi.
Çavuşoğlu, cihaza verdiği ismin manevi anlamı olduğuna işaret ederek, "Belen'in hikayesi var. Yöresel olarak bu bölgede Belen, iki dağ arasını bağlayan patika yollar demek. Biz de sonuçta sağlık çalışanlarımız ve hastalarımız arasında görünmez bir köprü kuruyoruz. Bu köprüyü de Belen ismi ile karşılayabileceğimizi düşündük." dedi.
- "Projenin destekleneceğini düşünüyoruz"
Bilişim teknolojileri öğretmeni Mustafa Dizdar ise öğrencisi Altemur'un böyle bir cihaz üretmek istediğini kendisine söylediğinde çok heyecanlandıklarını belirtti.
Salgın sürecinde çalışmak için geniş zaman bulduklarına değinen Dizdar, şunları kaydetti: "Altemur'un, kodlama ve mikro denetleme konusunda bir sıkıntı yaşayacağını zaten düşünmemiştim. Sadece kullanacağımız aletlerin tıpta literatür taramasını gerçekleştirdik. Cihazda kullandığımız sensörün tıp makalelerinde yer aldığını gördük. Bu gibi bilgiler projenin zeminini hazırlamamızı sağladı. Şu anda proje uygulanabilir hale geldi. Artık gerçek bir sağlık ortamında denemelere başlayacağız. Projenin destekleneceğini düşünüyoruz. Sağlık Bakanımızın pandemi sürecinde verdiği emekleri biliyoruz. Eğer bir destek gelirse masaüstü uygulamanın mobil uygulamasını da geçireceğiz."
Okul Müdürü Hakan Öztürk de proje ve üretim odaklı eğitim vermeye çalıştıkları öğrencilerinin, böylelikle üniversiteye daha donanımlı şekilde gittiklerini vurguladı.
Salgın sürecinde Altemur'un krizi fırsata çeviren öğrencilerden biri olduğuna işaret eden Öztürk, "Özellikle kendi emekleriyle geliştirmiş olduğu proje ile sağlık çalışanlarına katkıda bulunmak istedi. Projeyi sağlık çalışanlarımızın rahatlıkla kullanabileceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.