Ağaç köklerinden yaptığı eserler müzede sergilenecek
Uzungöl'de, turizmci Dursun Ali İnan'ın 25 yıldır ağaç köklerinden yaptığı eşyalar ve hayvan figürleri ile topladığı tarihi eserlerin sergileneceği müze inşa ediliyor.
Trabzon'un Çaykara ilçesine bağlı, adını Uzungöl'den alan mahallede 1974 yılından beri otel ve restoran işleten Dursun Ali İnan, bölgede topladığı ağaç köklerinden hayvan figürleri, sandalye, masa, avize ve çeşitli dekoratif eşyalar hazırlıyor. Aynı zamanda koleksiyonerlik belgesi de bulunan 74 yaşındaki İnan, yıllardır tarihi eser niteliğindeki eşyaları topluyor.
İnan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1993 yılında Uzungöl'de 17 noktada büyük çaplı çığlar yaşandığını, babaevinin de bu sırada yıkıldığını söyledi.
Çığın etkisiyle dağdan çok sayıda ağacın yerleşim yerine sürüklendiğini belirten İnan, ağaçların önemli kısmını Orman İşletme Müdürlüğünün aldığını, bir kısmını da vatandaşların kullandığını ifade etti.
İnan, kendisinin de o dönemde ağaçları değerlendirerek sandalye, koltuk, masa gibi eşyalar yaptığını, bu sırada ağaç köklerinin dikkatini çektiğini anlattı.
"Bu iş adeta kanıma karıştı"Ağaç köklerini çeşitli hayvan şekillerine benzettiğini dile getiren İnan, "Ağaç kökleri neye benziyorsa onu yapmaya, tamamlamaya başladım. 'Bir inek yapalım, öküz yapalım, şu olsun, bu olsun' derken 1993'den bugüne kadar boş zamanlarımda bunlarla uğraşıyorum. Bu iş adeta kanıma karıştı." dedi.
İnan, dağcılıkla uğraştığını vurgulayarak, dağ tepe dolaşırken rüzgar ya da farklı bir nedenle yıkılan ağaçların köklerini de incelediğini, bir şeylere dönüştürebileceğini düşündüğü kökleri atölyesine taşıdığını söyledi.
Ağaç köklerinden hayvanlara benzeyen 96 parça hazırladığını belirten İnan, 60'a yakın da koltuk, masa gibi çeşitli eşyalar yaptığını aktardı.
İnan, otelde ve restoranda sergilediği bu ürünlerin çürümemesi için yıllık bakımlarının yapılması gerektiğini ifade ederek, "Bunları herkesin görebileceği bir yerde sergilemenin hesaplarını yapıyoruz. 74 yaşındayım, ne kadar korurum bilemiyorum ama bunları dünyaya bir eser olarak bırakmak için uğraşıyorum." diye konuştu.
Aynı zamanda koleksiyonerlik belgesi de bulunduğunu anımsatan İnan, yıllardır topladıkları bini aşkın eşyanın 596 parçasının İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce kayıt altına alındığının altını çizdi.
"Ben bu yaştan sonra ölmez bir eserin peşindeyim"İnan, hem ağaç köklerini hem kayıtlı tarihi eserleri hem de bölgeden topladığı yüzlerce taş çeşidini sergilemek için bir süre önce harekete geçtiğini, ilgili kurumlardan izin aldıktan sonra Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünden 3 bin 700 metrekarelik alan kiraladığını söyledi.
Dursun Ali İnan, derenin kenarındaki alanın bin 300 metrekarelik bölümünde, eserlerin sergileneceği, bir kısmı kapalı ve yöre mimarisine uygun, bölgedeki geleneksel yaşamın anlatılacağı ahşap kültürevi inşa edileceğini dile getirdi.
Projeyi kendi imkanlarıyla yürüttüklerini belirten İnan, AB fonlarından destek almak için müracaat ettiklerini ve olumlu sonuçlanması noktasında beklenti içinde olduklarını ifade etti.
İnan, başarmak için yola çıktığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Ben zorlukların içinde doğdum ve zorlukları seviyorum. Her zaman, 'en çok yorulduğum gün, boş kaldığım gündür' derim çünkü yoruyor beni boş kalmak. 22 yılda Avrupa'da gezmediğim müze çok azdır, bunların yanında elbette bizimki devede kulak bile olmaz ama onlardan da örnekler alıyoruz. Yaptığımız çalışmanın benzeri çok azdır, farkı bu olur herhalde. Bu çalışmanın, Karadeniz turizmine yeni bir ışık tutacağına inanarak yola çıktım. Yaptığım iş hobi haline geldi, hoşuma gidiyor bununla uğraşmak. İnsanların takdiri bizim için itici güç oluyor. Biri geliyor, yaptıklarımıza bakıyor ve teşekkür ediyor. Övgüyü pek seven insan değilim ama yine de zaman zaman insanın hoşuna gidiyor. Birilerini memnun etmek önemli."
Çalışmaları 2019 Ağustos'ta tamamlamayı planladıklarına dikkati çeken İnan, şunları kaydetti:
"Sergi alanında yer alacak objeler, uzmanlar tarafından yerleştirilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müze statüsünde olacak. Arzum buraya benim adımın verilmesi. Buna rağmen, gelecek için 'illa böyle olacak' demek iyi değil, hayat insanların başına çok şeyler getirebilir ama biz şimdilik pembe hayal kuruyoruz. Ne desinler için ne de şöhretin peşindeyim hiçbir şeye ihtiyacım yok. Ben bunu dünyaya miras bırakmak istiyorum. Ben bu yaştan sonra ölmez bir eserin peşindeyim."