Adaylıktan Sonra İlk Açıklama...

Adaylıktan Sonra İlk Açıklama...
01 Temmuz 2014 - 12:01

  Başbakan Erdoğan'ın adaylık sonrası ilk konuşması       Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı adaylığı sonrası ilk konuşmasını yaptı.   Ya Rab sen ki kullarının hareketlerini takdir ettin, senin iznin olmadıkça hiçbir şey hareket etmez. Bizim hareketlerimizi doğruluk üzerine kıl. Ya Rab bizim göğsümüzü genişlet, hayır işlerimizi kolaylaştır. Bugün sana ve senin yarattıklarına halka hizmet için güzel yolculuğa hazırlanıyoruz. Bizi hasetten muhafaza et, bizi haksızlıktan, adaletsizlikten veliy eyle. Bizi, ailemizi, tüm yol arkadaşlarımızı yolların tuzaklarından koru Allah’ım. Kefenimizi giyerek mücadeleye soyunduk. Zaferin kılıç ve atlarda değil Allah katında olduğuna inandık. Arkamızda gemileri yakarak yolculuğa çıktık. Bu mübarek günde dileğimiz odur ki bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya rab. Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu insanlık, Türkiye, milletim için hayırlı eyle ya rab. Her birinize sonsuz teşekkür ediyorum. Bu anlamlı günde heyecanımızı bizlerle paylaşan siz değerli yol arkadaşlarımı yürekten selamlıyorum. 12. Cumhurbaşkanlığı için aday gösteren tüm milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.  "MANŞETLERİN ŞEVKİMİZİ KIRMASINA MÜSAADE ETMEDİK"1994 yılıydı İstanbul’da yerel seçimler için gece gündüz koşturuyorduk. İstanbul’un her sokağına ulaşmaya çalışıyorduk. Manşetlerin şevkimizi kırmasına müsaade etmiyorduk. Birileri günler öncesinden zaferlerini ilan ederken biz Allah’ın takdirine inanıyor ve hız kesmeden koşturuyorduk. İstanbul’un yoksul ailelerin olduğu bir mahallede bir kız çocuğu elini uzattı ve ‘bunları annem gönderdi. Seçildikten sonra bizi unutmasın’ dedi. İki tane bileziği elime tutuşturdu. Ne olduğunu anlayamadan kendisi de incecik bileğindeki oyuncak bileziğini de elime tutuşturdu. Bir şey söyleyemedin o yavrucak kalabalığın içinde kayboldu gitti. O gözleri unutamadım. 20 yıl geçti.7-8 yaşlarındaki o çocuğun gözlerindeki heyecanı unutamadım.Pınarhisar’da yatarken o çocuğun bakışları vardı Ne o gözleri, ne o gözlerin verdiği mesaj bir an olsun aklımdan çıkarmadım. Annesi seçildikten sonra bizi unutmasın demişti ya o büyük mesajı hiçbir zaman unutmadık, unutmadım. Biz siyaseti o temiz yürekler için yaptık.    "SİYASETİ MAKAM-MEVKİ İÇİN YAPMADIK"Biz  siyaset maden ocaklarında helal rızık kazanmak için çalışan kardeşlerimiz için yaptık, Türkiye’nin kenar mahallelerindeki aileler için yaptık. Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkenceler için siyaset yaptık. Metris’teki adaletsizlik için siyaset yaptık. Filistin için, Mısır için, Somali için, Afganistan’ın mazlumları için siyaset yaptık. Siyaseti ikbal, makam, mevki, rütbe için yapmadık. Biz siyaseti Allah için ve millet için yaptık. Biz siyaseti makam, istiklal ve istikbalimiz için yaptık.  "BİZE 'SİZDEN ÖLÜ YIKAYICI OLUR' DEDİLER"İmam Hatipte okuyoruz diye bizi tahkir ettiler. Sizden ölü yıkayıcı olur dediler. Diz kırarak yemeğini başına geçenlere gerici dediler. Toprağın değerlerini savunuyoruz diye farklı baktılar. Başını örten eşlerimize, kızlarımıza, bacılarımıza küçük gördüler. Başbakan olamaz, cumhurbaşkanı seçemezsiniz dediler. Bize insan olmayı bile yakıştırmadılar.   Biz başkalarının bizi nasıl tarif ettiğine bakmadık. Yaranmanın, kendimi kabul ettirmenin, onların istediği gibi vatandaş olmanın derdine düşmedik.  "DARBELERE GÖĞÜS GEREREK BÜYÜDÜK"Yenilgi yenilgi büyüyen zafer olduğuna inandık. Göklerin üzerinde kara olduğuna inandık. Onlar itelediler, tahkir ettiler biz daha da azmettik. Tüzüklerle, manşetlerle çarpışarak, darbelere göğüs gererek büyüdük. Kriterimiz hak oldu. Kimin ne dediğine değil, hakkın, milletin ne söylediğine baktık.   77 milyonun her bir ferdini sadece insan olarak gördük. Bizi sevmeyenleri de sevdik, Bize oy vermeyenlere hizmet götürdük. Türk, Kürt, Müslüman, Musevi demedik. İnsana insan olduğu için değer verdik. Nerede nefes alıp veren can varsa oraya ulaşmanın derdi içinde olduk. bu Türkiye bize oy verenler kadar vermeyenlerin de ülkesidir. Bu güzel ülke bizi sevenler kadar sevmeyenlerin de ülkesidir.  "BOYNUMUZU BÜKMEMİZİ İSTEDİLER"Ayrımcı olmadık, inkar etmedik, asimilasyon yolu ile hiç kimseyi kendimize benzetme çabasında olmadık. Onlar ayrıştırdılar biz kardeşliğin mücadelesi verdik. Biz başı dik Türkiye hayal ettik. 200 yıldır özgüvenimizi kırmak istediler, Bizi ecdadımızdan kopartmak istedir. Boynumuzu bükmemizi istediler. Bir kalıba girmemizi istediler. O kadar ileri gittiler ki Türkiye’ye kibirle parmak sallamak istediler. Biz korkmadan ‘siz kimsiniz sorusunu sorduk. Bize tepeden bakmak cesaretini nereden buluyorsunuz. ‘Biz hakız. Biz Alparslan’ın, Ertuğrul Gazi’nin torunlarıyız. Fatih’in, Yavuz Sultan Selim’in mirasçılarıyız. Biz Gazi Mustafa Kemal’in, Turgut Özal’ın Necmettin Erbakan’ın hatırasını muhafaza edenleriz.   Biz ilmi ile, sanatı ile medeniyetlere istikamet çizmiş milletin mensuplarıyız. Biz bir kapıyı araladık. 2007 yılında TC’ninn11. Cumhurbaşkanını seçmeye hazırlanırken karşımızda statükonun soğuk yüzünü bulduk. Milletin partisini cumhurbaşkanı seçtirmek istemediler. Bahanelerle, hukuk katledin yorumlarla cumhurbaşkanlığı seçimini krize çevirmeye çalıştılar. Statüko partileri bu krize destek verdiler. Kararımızı verdik anayasa değişikliği yaptık ve bunu halk oylamasına sunduk. 12. Ve sonraki cumhurbaşkanlarının halkın oyları ile seçilmesinin önünü açtık. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi demokrasiniz açısından büyük dönüm noktasıdır. Basit, teknik değişiklik değildir. Bu yönetimin değişikliği değildir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi vesayetler tarihinin bu ülkede kapatılmasıdır.   Cumhurbaşkanlığı makamını halkın karşısında ceberut devlet olarak koydular. Halk Partisi bu ya bunlar kendi geçmişlerini bilmiyorlar ya da akşam başka sabah başka devam ediyorlar. Özal’a yapılanları iyi hatırlıyoruz. Anayasa’nın hiçe sayılarak Meclis iradesinin ipotek altına alınmasına şahit olduk.  Geliyoruz 10 Ağustos’a. Sadece 12.cumhurbaşkanı seçilmeyecek. Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi ile kara dönem vesayetlerin dönemini de kapanacak. Halka karşı devleti yönetecek cumhurbaşkanı seçmiyoruz. Halktan bir cumhurbaşkanı göreve gelecek fark bu. Çatı ne diyor. Cumhurbaşkanının siyaset dışı olmasını savunuyor. Bunu savunmak siyaseti inkar etmektir. Cumhurbaşkanının siyaset dışından olmasını savunmak vesayeti savunmaktır. Siyaset dışı cumhurbaşkanı ile eski Türkiye’nin ruhunu geri çağırabileceklerini sanıyorlar. İnsanını ile arasına mesafe koyan devlet adil devlet olamaz.   1960 darbesinin  bir izi daha siliniyor, Türkiye vesayet zincirinin önemli halkasından kurtuluyor.   Milletim takdir eder ve Türkiye Cumhuriyetinin 12. Cumhurbaşkanlığına bu kardeşiniz getirirse devletle milleti kucaklaştıran milletin ve demokrasinin tarafını tutan cumhurbaşkanı seçilmiş olacaktır. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanıdır. Herkesin hakkını, hukukunu gözetecek cumhurbaşkanıdır. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı Türkiye’yi uçuracaktır.  Milletim bana başbakanlık görevini verdiğinde 77 milyonun başbakanı olduk. 10 Ağustos’ta seçilirsek bir kesimin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olacağız. Görev süresinde tek gayem 77 milyona hizmet üretilmesini sağlamak olacaktır. Eğer seçilirsek farklı cumhurbaşkanlığını ülkemizde ortaya koyacağız. Ekonomiyi büyütmek, AB tam üye olmak, kardeşliği yüceltmek için çok çalışacağız. Bu zamana kadar istiklalimize, istikbalimize yapılan saldırıya karlı dik durduk. Bu mücadelenin aynı kararlılıkla daha da güçlü süreceğinden kimsenin endişesi olmasın. Cumhurbaşkanlığını makamına çıktığımız zaman dinleme makamı olmayacaktır. Cumhurbaşkanlığımızda da çözüm sürecinin sekteye uğramasına müsaade etmeyiz. Türkiye’nin barıştık, çözümden başka seçeneği yoktur. Paralel devlet yapılanması ile mücadele cumhurbaşkanlığı dönemimizde çok daha güçlü ve koordineli süreceğini ifade etmek isterim. Paralel devlet yapılanmasına asla müsaama göstermeyeceğiz.   Bu kirli yapıyı tamamı ve hızlıca tasfiye edeceğiz. Yargıya ilişkin sorunlar hızlı ve sağlıklı şekilde çözülecek. Türkiye’nin yeni anayasa yapması gündemimizde olacak.10 Ağustos yeni Türkiye yolunda dönüm noktası olacaktır.   Nice tehditler gördük. Can kardeşlerimiz vuruldu vazgeçmedik. Partilerimiz kapatıldı vazgeçmedik. Seçimle kazandığımız oylarımız sayılmadı. Samandıra’da seçim büromuz bombalandı bir kardeşimiz şehit edildi vazgeçmedik. Pınarhisar’da da gizli kapaklı şeyler oldu vazgeçmedik. Mafya, çete tehditlerine maruz kaldık vazgeçmedik. Odamıza konulan dinleme cihazları bizi vazgeçirmedi. İhanete maruz kaldık vazgeçmedik. Bir kez daha tekrar etmeyelim ki makam için, paye, rütbe, çıkar için siyaset  yapmadık. Siyasi mücadelenin ben il değil biz ile yapılacağına gönülden inandık. En başından itibaren ben yoktu biz vardı. AK Parti’yi bugünlere biz taşıdık. Recep Tayyip Erdoğan her canlı gibi o da fanidir. Bizim büyük davamız fani isimler, şahsiyetler üzerine değil baki hakikatler üzerine inşa edilmiştir. Bugüne böyle gelmiş ve böyle de gidecektir. Recep Tayyip Erdoğan olmadığında ak parti’nin olmayacağını düşünen varsa o bu davayı anlayamamıştır. Gözümüz arkada değil, arkada güçlü geleneğin olduğunu ve bu davayı omuzlayacak kahramanların olduğunu biliyorum. Ak Parti’yi ileri seviyeye götürecek güçlü kadroların olduğuna inanıyorum. 3 dönem kuralını getirdik. Gayemiz genç, dinamik yapı ile geleceğe yürümek. Biz 25 indirdik ama 18 yaşa seçmeyi veriyorsak seçilmeyi de verin. Almanya’da Hollanda’da 18 yaşında parlamentoya giriliyor da bizde iye olmasın. Biz 21 yaşında karanlık çağır kapatıp aydınlık çağı açan Fatih’in torunlarıyız bizde niçin olmasın. Bunu yakalamamız lazım. 3 dönem kuralının AK Parti’de taviz verilmeden muhafaza edileceğini biliyor ve buna inanıyorum.  Bu anlamlı günde huzurlarınızda eşime sabrından dolayı teşekkür ediyorum. Çocuklarıma sabırlarından, anlayışlarından, fedakarlıkların dolayı teşekkür ediyorum. Bir sabah kalktığımda yatak odamızın kapısında pusula görmüştüm. Kızım om pusulaya şunu yazmıştım. Babacığım bir geceni de bana ayır demişti. Şuan kızım aramızda o zaman o sabahtan okula gidiyor ve onu uğurlayamıyorduk. Ben onlardan hep razı oldum. Onlarında beni affetmelerini benden razı olmalarını diliyorum. Teşkilatımız içinde kırdığımız kardeşlerimiz varsa af diliyorum. Tüm çalışma arkadaşlarımdan helallik diliyorum. Bu veda ayrılık buluşması veda töreni değil. Bizim için her an yeni başlangıçtır. Bizim için her gün yeni taze başlangıçtır. Bugünde birbirimizden ayrılmıyoruz yeni başlangıcının heyecanını birlikte yaşıyoruz. Seçilirse grup kürsülerinde sizinle bir araya gelemeyeceğiz belki Ak Parti çatısı altında bir araya gelemeyeceğiz ama birbirimizden kopmayacağız. Her aşamada birlikte olacağız.   NE bensizlerden ayrılıyorum ne sizler geride kalıyorsunuz. Allah2ın izniyle birlikte yürüyeceğiz. 10 Ağustos’a kadar birlikte çalışacağız. Bugün yeni Türkiye’nin ayak seslerini daha gür şekilde duyuyoruz . Yeni Türkiye inşa ediyoruz. Milletim 10 Ağustos’ta son sözü söyleyecektir. Karar yetki, söz ve mühür millettedir. Yolumuz ve bahtımız açık olsun.  MEHMET ALİ ŞAHİN, ERDOĞAN'IN ADAYLIĞINI İLAN ETTİ  AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Erdoğan'ın ismini açıkladığı konuşmada şunları kaydetti:   "2007 yılında 10’ncu cumhurbaşkanın görev süresi dolmuştu. TBMM 11’nci cumhurbaşkanını seçecekti. Biz AK Parti olarak anayasaya, yasalara ve meclis iç tüzüğüne uygun şekilde hazırlıklarımızı yapmıştık. Ancak hiçbir seçimde öne sürülmeyen şartlar biz cumhurbaşkanı seçeceğimizi zaman önümüze çıktı. Hukuk ayaklar altına alındı, ideolojiler hukukun üstüne çıktı.  Ancak biz hiçbir zaman hukuksuzluğa eğmedik, eğemezdik.   Milletimize gittik, olup bitenleri milletimizle paylaştık. Öncelikle anayasayı değiştirmek suretiyle, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini sağlayacak değişikliği gerçekleştirdik. Önce Meclis’te 11’nci cumhurbaşkanımızı seçtik, ardından anayasa değişikliğini referanduma götürdük. Şükran borçluyuz ki yüzde 70’e yakın bir oyla Anayasa değişikliğini milletimiz onayladı.   Sevgili gönül dostları işte bugün cumhurbaşkanını halkın belirleyeceği bir seçime hazırlanıyoruz. AK  Parti olarak uzun aday tespit süreci yaşadık.  Hemen her kesimle istişarelerde bulunduk. STK'ların, siyasi partilerin görüşlerini aldık.   Milletin reisi cumhur olarak göstermek istediği ismi nihayet tespit ettik. Tüm milletvekili arkadaşlarımızın imzalarıyla cumhurbaşkanı adayımızı belirledik. 12. cumhurbaşkanı adayı Genel Başkanımız Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Adayımızın hayırlı olmasını diliyoruz."

YORUMLAR

  • 0 Yorum