12 Eylül Davası: Savcıya Mütalaa İçin Süre Verildi
12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ali Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davada ikinci kez mütalaa sunulacak.
12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ali Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davada ikinci kez mütalaa sunulacak. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Oktay Saday, değişen cumhuriyet savcısına esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için süre verdi.
12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ali Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davanın Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşması başladı. Duruşmaya, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin de aralarında bulunduğu müdahiller ile sanık ve müdahil avukatları katıldı. Duruşmaya Ankara GATA'da bulunan Kenan Evren ile İstanbul GATA'da bulunan Tahsin Şahinkaya'ya sesli ve görüntülü sistemle bağlandı. Evren ve Şahinkaya, yataklarında yarı yatar vaziyette duruşmayı takip etti. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, mahkemenin asıl savcısının izinli olması nedeniyle dosyanın iki gün önce kendisine gönderildiğini, kapsamlı olması dolayısıyla dosyayı yetirince inceleyemediğini bildirdi ve daha önce verilen görüşe katılıp katılmadığı konusunda süre tanınmasını istedi. Müdahil avukatları ve bazı izleyiciler buna tepki gösterdi. Daha önce savcının Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde esas hakkında görüşünü açıkladığını bildiren avukatlar, savcının bu görüşe katılması gerektiğini belirtti. Mahkeme Başkanı Oktay Saday, duruşma savcısının rahatsızlığı nedeniyle üç gün izin aldığını açıkladı. Duruşma başlarken bazı izleyiciler, 12 Eylül döneminde hayatını kaybeden yakınlarının fotoğraflarını kaldırdı.
-AZICIK VİCDANIN VARSA KARDEŞİMİ VER-
Usul tartışmalarıyla geçen duruşmada esas hakkındaki görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Bilal Gündüz, mahkemenin asıl savcısının izinli olduğunu ve duruşmaya iki gün önce atandığını bildirdi ve esas hakkındaki görüşün belirtilmesi için dosyanın savcılık makamına gönderilmesini talep etti.
Savcının talebi üzerine söz alan birçok müdahil avukatı, önceki mahkemede savcılığın esas hakkındaki görüşünün açıklandığını belirterek, yeniden görüş alınmamasını ve sanıkların esas hakkındaki savunmalarına geçilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Oktay Saday, sanıklardan Kenan Evren'den taleplere ilişkin görüşünü sordu. Bu sırada bölünmüş ekran değiştirilerek, yalnızca Evren'in görüntüsünün yansıtılmasıyla 12 Eylül döneminde öldürülen ve cesedi bulunamayan Cemil Kırbayır'ın kız kardeşi Fatma Gülmez, Kenan Evren'e "Azıcık vicdanın varsa kardeşimi ver" ifadeleri ile tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Saday da duruşmayı uzatma niyetleri olmadığını ancak savcının görüşünü bildirmesi için ertelemeleri gerektiğini ifade etti. Bunun üzerine izleyiciler, sloganlar ve alkışlarla mahkeme heyetine tepki gösterdi. Duruşma, savcının esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için18 Haziran tarihine ertelendi.
-AĞIR CEZADA İLK DURUŞMA-
Davanın son celsesi 21 Şubat 2014'te görülmüş, sanık avukatlarına savunmalarını hazırlamaları için süre verilerek, 12 Mart 2014'e ertelenmişti. Ancak dava, özel yetkili mahkemelerin kapatılmasına ilişkin kanunun yürürlüğe girmesiyle Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesine devredilmişti.
Cumhuriyet Savcısı Selçuk Kocaman, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği esas hakkındaki görüşünde, Evren ve Şahinkaya'nın, TCK'nın "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Ceza maddesinde, "Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini ıskata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren teşebbüs edenler, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çarptırılır" ifadesi yer alıyor. Savcı Kocaman, ayrıca, "Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İç Hizmetler Kanunu'nun 35. maddesi hiç kimseye demokratik düzeni ortadan kaldırarak, diktatörlük kurmaya yol açacak bir askeri darbe yapma yetkisi vermemektedir" değerlendirmesinde bulundu. İddianamede de sanıkların aynı suçtan cezalandırılması talep ediliyor.
YORUMLAR